1. Fiil bağışlamak, bağışta bulunmak, vermek, tevcih/tevdi/ihsan etmek.
    to confer a degree on a graduate.
    The queen conferred a noble title on her faithful minister.
  2. Fiil (bkz: compare ).
bir girişimi himaye etmek Fiil
(Br) avukatına danışmak Fiil
(Br) avukata danışmak Fiil
avukatına danışmak Fiil
vekâletname vermek Fiil
birine bir menfaat bahşetmek Fiil
bir paye vermek Fiil
bir diploma vermek Fiil
birine bir akademik paye vermek Fiil
diploma vermek Fiil
birine bir lütufta bulunmak Fiil
bir mahkemeye kaza yetkisi vermek Fiil
bir kuvvete manda yönetimi tevdi etmek Fiil
birine ödül vermek Fiil
unvan vermek Fiil
bir ünvan vermek Fiil
birine yetki vermek Fiil
birine yetki vermek Fiil
birine menfaat sağlamak Fiil
mukavele imzalamaya yanaşmak Fiil
danışmak, görüşmek, istişare/müzakere etmek, fikir teatisi yapmak.
I conferred with him on the matter:
Meseleyi onunla görüştüm.
yetkiler vermek Fiil
yetki vermek Fiil
birine vekâletname vermek Fiil
vekâlet vermek Fiil
haklar vermek Fiil
ihaleyi vermek Fiil
sorumluluk vermek Fiil
müzakere etmek Fiil
danışmak Fiil
biriyle bir şey üzerinde durum muhakemesi yapmak Fiil
müdafi ile görüşme hakkı İsim, Hak ve Özgürlükler
biriyle görüşmek üzere bir temsilci göndermek Fiil