1. İsim, Bankacılık tahvil ihracı
  2. İsim, Denizcilik duba
  3. imal edilmekte olan ürün
  4. Fiil (suya) batmamak, su yüzünde durmak.
    The wood floats on water.
  5. Fiil yüz(dür)mek, su yüzünde gitmek/hareket et(tir)mek, akıntı ile sürüklenmek.
    We are trying to float
    the sunken ship: Batık gemiyi yüzdürmeye çalışıyoruz.
    The canoe floated downstream: Sandal akıntı ile sürüklendi.
  6. Fiil (havada) muallâkta durmak, (sıvı/gaz içinde) asılı kalmak veya hareket etmek, hava ile sürüklenmek.
    a
    balloon floating on high. A feather floated down on the wind.
  7. Fiil (hayal gibi/hafifçe/zarafetle) hareket etmek.
    She floated down the stairs.
  8. Fiil (zihninde/hayalinde/gözlerinin önünde) dolaşıp durmak.
  9. Fiil serbest/bağımsız olmak, bir yere bağlı olmamak.
  10. Fiil âvare gezip dolaşmak, oradan oraya sürüklenmek,
    mec. mekik dokumak.
    He floats from job to job.
    The old man floats from town to town with nowhere to go and nothing to do.
  11. Fiil
    float between: (iki tarafa) sallanmak, yalpalamak.
  12. Fiil (para değerini, faiz hadlerini vb.) serbest (piyasaya) bırakmak, yabancı dövizlere göre para değerini
    kontrol etmemek.
    After the dollar started floating, other states let their monies float as well.
  13. Fiil taşmak, sel basmak.
  14. Fiil malalamak, mala ile düzeltmek.
  15. Fiil (bir yüzeyi) sıvı ile kaplamak.
  16. Fiil (şirket vb.) kurmak.
    float a company: bir şirket kurmak, şirket için sermaye tedarik etmek.
  17. Fiil (hisse senedi vb.) satışa çıkarmak.
    to float an issue of stock.
    to float a loan: istikraz tahvilleri çıkarmak.
  18. Fiil (para değeri) dalgalanmak, yabancı dövize göre serbestçe inip çıkmak.
  19. Fiil (fikir vb.) ortaya çıkmak, zuhur etmek, belirmek, yayılmak.
    The idea was first floated before the war.
  20. İsim sal, şamandıra, su üstünde yüzen herhangi bir cisim.
  21. İsim duba.
  22. İsim cankurtaran yeleği.
  23. İsim yüzer-top, su akışını kontrola yarayan içi boş top.
  24. İsim, Havacılık flotör: uçak kanatlarına bağlı yüzdürücü.
  25. İsim olta mantarı.
  26. İsim, Zooloji yüzme torbası: hayvanın suda yüzmesini sağlayan balona benzer organ.
  27. İsim
    floatboard ile ayni anlama gelir. (bkz: paddle ) (5).
  28. İsim (geçit resminde kullanılan) süslü araba.
  29. İsim mala, sıvacı malası.
  30. İsim dondurmalı gazoz.
  31. İsim
    floats: yün örgü veya dokumada alttan geçen iplik(ler).
  32. İsim bir bankadan diğerine havale edilen paraya çevrilmemiş evrak (çek, vb.).
  33. İsim (para) döviz piyasasında dalgalanma.
  34. paddle ile ayni anlama gelir. (yandan çarklı vapurda) çark kanadı.
bir müşterinin hesap bakiyesinin tahsildeki çeklerden oluşan kısmı
döviz kurunun merkez bankasının tümüyle denetimi dışında dalgalanması
temiz dalgalanma
paranın serbest dalgalanması
ölü yüzmesi: ölü gibi yüzükoyun uzanarak su üzerinde kalma. İsim
merkez bankası kendi parasını korumak amacıyla piyasaya müdahaleye devam eder
kısmet yönetilen oynak döviz kuru
kirli dalgalanma
hükümetin döviz kurlarına müdahale etmeyeceğini resmen açıklamasına rağmen
el altından müdahaleyi sürdürmesi
halka açıklık oranı İsim, Bankacılık
benzin deposu şamandrası İsim, Ulaşım
(US) bir kişi ya da örgütten ötekine bilgi aktarmada geçen zaman
(Br) süt arabası İsim
filoz Denizcilik
(hisse) satılmamak
şamandıra
bir istikraz çıkarmak Fiil
ödünç vermek Fiil
bir şirkete sermaye tedarik etmek Fiil
hisselerini satışa arzetmek Fiil
bir şirket kurmak Fiil
tahvil çıkarmak Fiil
yeni bir şirket kurmak Fiil
gemi enkazını yüzdürmek Fiil
dolaşmak Fiil
bulunmak, olmak, dolaşmak.
“Where's my pen?” “It must be floating about somewhere.” “Kalemim nerede?”
“Buralarda bir yerde olmalı.”
gezer adres
(US) belli bir ikametgâhı olmadan dolaşmak Fiil
sallı köprü, yüzer köprü. İsim
yüzeç odası, sabit düzey kabı: içindeki sıvıyı sabit düzeyde tutan düzeneği haiz kap. İsim
kirli para
değer kaybetmek Fiil
şamandıralı gösterici
düz cam: ergimiş kalay üzerine ergimiş cam hamuru dökerek yapılan düzgün yüzeyli cam. İsim
şamandıra iğneciği
şamandıra iğnesi İsim, Ulaşım
mutluluktan uçmak Fiil
ayakları yerden kesilmek Fiil
havalarda uçmak Fiil
mutluluktan havalara uçmak Fiil
sevinçten uçmak Fiil
uçmak Fiil
sevinçten havalara uçmak Fiil
deniz uçağı
gezer nokta
birini iktidara getirmek Fiil
şamandıra çubuğu
şamandıralı açıcı
döviz kurunu dalgalandırmak Fiil
kambiyo kurunu dalgalandırmak Fiil
şamandıralı valf
serbest seçmen, bir partiye bağlı olmayan seçmen. İsim
paraların müşterek dalgalanması
kontrollü kur rejimi İsim, Bankacılık