1. Fiil çentmek, yarmak, kıymak, yontmak, (balta ile vurarak) kesmek.
    hack away/down: (balta ile) kesip
    devirmek.
    He hacked the tree down.
  2. Fiil toprağı deşmek/kazmak/yarmak, sürüp ekmek.
  3. Fiil (ağaç, çalı vb. gibi engelleri keserek) yol açmak.
    They hacked a trail through the jungle. We hacked
    our way through the underbush.
  4. Fiil zedelemek, yaralamak, (kaba/haşin muamele ile) hasara uğratmak, satır atmak.
    The editor hacked the story to bits.
  5. Fiil (kabaca) budamak, kesip biçmek,
    mec. kuşa benzetmek.
    The Senate hacked the budget almost in
    half before returning it to the house.
  6. Fiil (beyzbolde) karşı taraf oyuncusunun koluna vurmak.
  7. Fiil futbolde karşı taraf oyuncusuna tekme vurmak.
  8. Fiil (a)
    gen.
    hack it: becermek, üstesinden gelmek.
    He tried sales work, but he couldn't
    hack it. (b) katlanmak, tahammül etmek.
    He couldn't hack the long hours.
  9. Fiil kuru kuru öksürmek.
  10. piyasa yazarı/ressamı/sanatkârı: sırf para için çalışan/yazar sanatkâr.
  11. kuvvetli şahsiyet isteyen bir kurumda para ve çıkar uğruna şahsiyetini /benliğini/karakterini/özgürlüğünü
    feda edip körü körüne hasrı nefseden kimse.
    a political hack.
  12. rutin/harcıâlem yazılar yazan yazar, sırf sütun doldurmak için kalitesiz yazılar yazan muharrir.
  13. ihtiyar at.
  14. kiralık atlı araba.
  15. (a) taksi, (b)
    hackie
    dd: taksi şoförü.
  16. (a) kiralık at, (b) yük beygiri.
  17. (at, beygir vb.'ni) kiraya vermek.
  18. (çok kullanarak) eskitmek, yıpratmak, hurdaya çevirmek.
  19. atla gezintiye çıkmak.
  20. taksi sürmek.
  21. Sıfat kiralık, kiralanmış, kira ile tutulmuş, para ile satınalınmış.
    a hack writer. hack work.
  22. Sıfat âdi, bayağı, kalitesiz, özensiz, düşük kaliteli.
  23. (yiyecek, balık vb. kurutmaya mahsus) ızgara.
  24. musur, yemlik, hayvan yemi koymaya mahsus raf.
  25. (kurutmak, yem vermek vb. için bir şeyi) ızgara üzerine koymak/sermek.
bucurgat
gündelik yazar
fırsatçı politikacı
maaşlı yazar
(bir metni) tamamen değiştirmek, satır atmak.
My book has been hacked about terribly by the editor.
kesip parçalamak/devirmek, budamak.
He hacked away at the branches.
iyi şöhreti olmayan avukat
taş yontma çekici. İsim
taksi işletme ruhsatı
(US) taksi imtiyazı
demir testeresi, vargel testere. İsim
(US) taksi durağı
(a) (balta ile) keserek yol açmak, (b) acele ile/baştan savma yapmak,
argo şişirmek.
para için adi yazı yazan kimse