Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Geçişsiz Fiil ikircimlenmek, tereddüt etmek.
    She hesitated to take the job.
  2. Geçişsiz Fiil şüphe etmek, karar verememek, kararsızlık içinde kalmak/ bocalamak.
    He hesitated wondering which road to take.
  3. Geçişsiz Fiil çekinmek, imtina etmek.
    I hesitate to ask you, but will you lend me some money? I hesitated to ask
    you, because you were so busy.
  4. Geçişsiz Fiil duraksamak, duraklamak.
    He hesitated before asking the question.
  5. Geçişsiz Fiil kekelemek, lâfını şaşırmak, ne diyeceğini bilememek, kemküm etmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

make someone hesitate
birini duraksatmak Fiil
hesitate at nothing
hiçbir şey karşısında tereddüt etmemek Fiil
hesitate at nothing
hiçbir şey karşında tereddüt dü etmemek Fiil
hesitate to do
çekinmek Fiil
hesitate to do sth
bir şey yapmaya tereddüt dü etmek Fiil
hesitate to do sth
bir şey yapmaya tereddüt etmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.