Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

contradiction in terms
kendi kendiyle çelişen beyan
in plain terms
açık ifadeyle
in terms of
(a) bakımından, açısından, noktai nazarından.
in terms of human life, the loss is incalculable.
(b) tabirince, (c) ilgili olarak, dayanarak, ile.
One cannot reckon happiness in terms of worldly success: Mutluluk maddî başarı ile ölçülemez.
in terms of
yönünden Zarf
in terms of ...
... açısından Zarf
in terms of ...
... bakımından Zarf
in terms of content
esas bakımından Zarf, Hukuk
in terms of form
şekil bakımından Zarf, Hukuk
in terms of money
para olarak
in terms of praise
sitayişkâr olarak
in terms of praise
övücü sözcüklerle
in terms of purpose
maksat yönünden Zarf
in terms of value
değer olarak
in terms of volume
hacim olarak
inter-regional differences in terms of development
bölgeler arası gelişmişlik farkları İsim
refer to someone in terms of disparagement
biri hakkında konuşurken küçültücü sözler söylemek Fiil
the franc has appreciated in terms of other currencies
frank diğer paralara oranla değer kazandı
acquiesce in the terms
şartlara zımnen rıza göstermek Fiil
be in the following terms
aşağıdaki şartlar altında olmak Fiil
be spoken of in sarcastic terms
iğnelenmek Fiil
couch a reply in insolent terms
terbiyesizce cevap vermek Fiil
embody terms in an agreement
bir sözleşmeye şartlar koymak Fiil
explain something in general terms
bir şeyi genel hatlarıyla anlatmak Fiil
explain something in plain and precise terms
bir şeyi açık bir dil ile ifade etmek Fiil
express in guarded terms
tedbirli ifade kullanmak Fiil
expressed in clear terms
açıkça belirtilmiş
in ... terms
... bazında Zarf
in acceptance with the terms
şartlar gereğince
in acceptance with the terms
şartlar tahtında
in cash terms
peşin ödeme şartları İsim
in clear terms
apaçık bir ifade ile
in cod terms
peşin ödeme şartları İsim
in high terms
överek, göklere çıkararak.
in medical terms
tıbben
in practical terms
pratik bir ifade ile
in real terms
gerçek anlamıyla
in set terms
tespit edilen şartlar gereğince
in set terms
tespit edilen şartlar tahtında
in someone's terms
birisinin düşüncesine göre.
in my terms: bence, bana göre.
In my terms the situation got worse:
Bence durum kötüleşti.
in US Dollar terms
dolar bazında
increase in real terms
reel olarak artmak Fiil
set forth one's final opinion in scathing terms
rest çekmek Fiil
speak in flattering terms of sb
biri hakkında övgülü sözler söylemek Fiil
speak in glowing terms of sb
birini göklere çıkarmak Fiil
speak in measured terms
ölçülü konuşmak Fiil
speak in measures terms
ölçülü konuşmak Fiil
speak of someone in high terms
birinden sitayişle bahsetmek Fiil
to speak in glowing terms of someone
birini (överek) göklere çıkarmak.
to write in strong terms to sb
birine sert
unfair terms in consumer contracts
tüketici sözleşmelerindeki haksız koşullar İsim
write in strong terms to sb
ağır bir dil kullanarak mektup yazmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.