kandirmak

birini bir şey almaya kandırmak

to wheedle someone into buying sth Fiil

birini birşey yapması için kandırmak

to convince someone to do something Fiil

birini birşey yapması için kandırmak

to seduce someone into doing something Fiil

birini dil dökerek kandırmak

to get round sth Fiil

birini kandırmak

to trip up someone Fiil

birini parasını akıllıca olmayan bir işe yatırması için kandırmak

to inveigle someone into investing his money unwisely Fiil

jüri üyelerini para veya çıkar karşılığı kandırmak

to embrace jurors Fiil

kandırmak

to do Fiil

kandırmak

to hose Fiil

kandırmak

to fool Fiil

kandırmak

to bilk Fiil

kandırmak

to pull the wool over someone's eyes Fiil

kandırmak

to take in Fiil

kandırmak

to trick Fiil

kandırmak

to inveigle Fiil

kandırmak

to diddle Fiil

kandırmak

to bring over Fiil

kandırmak

to tempt Fiil

kandırmak

to persuade Fiil

kandırmak

to trip up Fiil

kandırmak

to cozen Fiil

kandırmak

to quiet Fiil

kandırmak

to quench sb's thirst Fiil

kandırmak

to seduce Fiil

kandırmak

to prey Fiil

kandırmak

to sway Fiil

kandırmak

to convince Fiil

kandırmak

to deceive Fiil

kandırmak

to manage Fiil

kandırmak

sell

kandırmak

snow

kandırmak

con

kandırmak

diddle

kandırmak

fool

kandırmak

fub

kandırmak

job

kandırmak

mump

kandırmak

nick

kandırmak için teklif etmek (ileri sürmek

to hold forth Fiil

kendini kandırmak

to live a lie Fiil

kendini kandırmak

to convince yourself Fiil

kendini kandırmak

to make believe Fiil

konuşarak birini bir şey yapmaya kandırmak

to talk into Fiil

parlak vaatlerle birini kandırmak

to lure someone with bright prospects Fiil

tatlı sözlerle kandırmak

to jolly Fiil

tatlılıkla kandırmak

to wheedle Fiil

yüzüne gülerek kandırmak

to cajole Fiil