Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil buruş(tur)mak, kırış(tır)mak, hafif dalgalan(dır)mak.
    The breeze ruffled the lake.
  2. Fiil (tüylerini) kabartmak.
    The hen ruffled her feathers at the sight of the dog. (saçlarını) okşayarak
    karıştırmak.
    … hugging him, kissing him, ruffling his hair.
  3. Fiil kızdırmak, rahatsız etmek, canını sıkmak, taciz etmek.
    Nothing ever ruffles him: Hiçbir şeyden
    kılı kıpırdamaz.
    Don't get so ruffled: Ne kızıyorsun, aldırma, boş ver.
  4. Fiil (kitap sayfalarını) karıştırmak, hızla çevirmek.
    He ruffled the pages of the dictionary.
  5. Fiil (iskambil kâğıtlarını) hızla karıştırmak.
  6. Fiil (kumaşın kenarını) büzmek, kırma/büzgü yapmak.
  7. Fiil (devamlı) davul/trampet çalmak.
  8. İsim buruşma, kırışma, hafif dalgala(lanma), buruşukluk, kırışıklık.
    ruffle on the surface of the water.
  9. İsim kırma, fırfır, farbala.
  10. İsim kızdırma, canını sıkma, rahatsız/taciz etme.
  11. İsim üzüntü, sıkıntı, meşakkat.
    Life without ruffle.
  12. İsim devamlı davul/trampet sesi.
    to beat a ruffle: davul/trampet çalmak.
  13. İsim gürültü, patırtı, velvele.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

dust ruffle
karyola etekliği, karyola yanında yere kadar sarkan kırmalı kenarlık. İsim
ruffle a book
bir kitabın sayfalarını çabuk çabuk çevirmek Fiil
ruffle paper
bir kâğıdı buruşturmak Fiil
without ruffle or excitement
fazla telaşsız
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.