1. gemi enkazı.
  2. harap olma, mahvolma, harabiyet, perişanlık, suya düşme.
    The shipwreck of his plan discouraged him:
    Planlarının suya düşmesi onun cesaretini kırdı.
  3. kazaya uğra(t)mak, kaza geçirmek.
  4. mahvetmek/olmak, tahrip/harap etmek/olmak, suya düş(ür)mek, akamete uğra(t)mak.
    All our hopes were
    shipwrecked by the bad news: Acı haberi alınca bütün ümitlerimiz suya düştü.
umutların boşa gitmesi
deniz kazasından kurtulmak Fiil
gemi kazası olayını ayrıntılarıyla anlatmak Fiil
batan gemiden kurtulma
batmak Fiil
deniz kazasına uğramak Fiil
deniz kaza sına uğramak Fiil
batan bir geminin yükünü kurtarmak Fiil