1. topuz, çivi başı, kabartma, bir yüzey üzerine süs vb. için yapılmış çıkıntılı kısım.
  2. yaka düğmesi.
  3. lata, mertek, direk, dikme.
    stud work: (a) dikme kiriş kafesi, (b) kakmalı meşin işi.
  4. iri başlı çivi, saplama.
    stud bolt: saplama cıvata.
  5. zincir baklasının lokması.
    stud chain: germeli zincir.
  6. aygır, damızlık erkek hayvan.
  7. at ahırı, tavla.
  8. hara, damızlık atların beslendiği yer.
    stud - farm: hara.
  9. damızlık.
    at/in stud: damızlık olarak verilmiş (erkek hayvan).
  10. (yüzey üzerinde) süs için kabartmalar/çıkıntılar yapmak, kabartmalarla süslemek.
  11. iri başlı çiviler çakmak.
  12. düğme ile süslemek/donatmak.
  13. (üzerine) serpmek, serpme şeklinde süs yapmak.
    to stud raisins over a cake: pastanın üstüne kuru üzüm serpmek.
  14. serpilmek.
    raisins studded the cake: pasta üzerine serpilmiş kuru üzümler.
    The sky was studded
    with stars: Gökyüzüne yıldızlar serpilmişti.
takma yaka düğmesi
fermejüp
çıtçıt
yedili poker oyunu.
dil halkası İsim, Giyim ve Moda
saplama
cins atların şecere defteri
hara
at çiftliği
damızlık