1. Bağlaç -mez ise, -mediği takdirde, -medikçe, meğer ki.
    Don't shoot unless you're attacked: Hücuma uğramadıkça/uğramazsanız/uğramadığınız
    takdirde ateş etmeyin.
    We shall go unless it rains: Yağmur yağmazsa gideceğiz.
    I won't write unless he writes first: İlkönce o mektup yazmazsa ben de yazmayacağım.
    You don't get paid unless you work: Çalışmazsan para kazanamazsın.
    unless otherwise stated: aksi söylenmediği takdirde.

    NOT
    : Hayal ve tasavvur edilen olaylar için
    UNLESS kullanılmaz. Örneğin: “
    If he weren't so silly he would understand: O kadar aptal olmasa anlardı.
    If I hadn't stopped him he would have jumped: Engel olmasam atlıyacaktı.” tümcelerini
    "Unless he were so silly … Unless I had stopped him … " şeklinde söylemek yanlıştır.
  2. Edat -den başka, … müstesna, … olmazsa.
    Nothing will come of it, unless disaster: felaketten başka
    bir sonuç vermez.
    unless a miracle, he'll not be back in time: Bir mucize müstesna, vaktinde dönemez.
bir önceki emir iptal edilmedikçe
iptal edilmedikçe
nakliyat sigorta poliçesinde kullanılan bir deyim olup entegral muafiyetin müşterek avaryaya uygulanmayacağı öngörülmektedir
aksine bir anlaşmaya varılmamışsa
aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde
aksi belirtilmediği sürece Zarf, Hukuk
aksi belirtilmedikçe Zarf, Hukuk
aksine şart olmadıkça Zarf, Hukuk
yenilenmedikçe
bağlam aksini gerektirmedikçe
aksi belirtilmedikçe Zarf, Hukuk
poliçenin müşterek avaryaya karşı menfaati korumadığı anlamına gelir