1. Fiil kıvran(dır)mak, kıvır(t)mak, salla(n)mak.
    to wriggle one's hips.
  2. Fiil (yılan/solucan gibi) kıvrılarak hareket etmek, kıvrıla kıvrıla ilerlemek/yol almak.
    to wriggle one's
    way through a narrow opening: kıvrıla kıvrıla dar bir delikten geçmek.
  3. Fiil
    wriggle out: sıyrılmak, sıyrılıp çıkmak.
    to wriggle out of a difficulty: zor bir durumdan
    ustalıkla sıyrılıp çıkmak.
    try to wriggle out of it: bir kaçamak yolu aramak.
    You know you are to blame, so don't try to wriggle out of it: Biliyorsun ki sen kabahatlisin, bari kaçamak yolu arama!
  4. Fiil hissettirmeden iş becermek.
    wriggle into someone's favor: ustalıkla birinin gözüne girmek.
  5. İsim kıvranma, kıvır(t)ma, sallanma, yalpalama.
güç bir durumdan kurtulmak Fiil
bir işten yan çizmek Fiil
yakasını kurtarmak Fiil