[real]

gayrimenkulün kıymet takdiri
mülkiyetin ayni olmayan hakları Noun
gayrimenkul bağışı
(a) cidden, gerçekten, hakikaten, sahiden.
They were fighting for real: Gerçekten kavga ediyorlardı.
(b) ciddî, sahici, gerçek.
He couldn't believe their threats were for real: Tehditlerinin ciddî olduğuna inanmadı.
restore edilmiş gayri menkul
gayri menkulün değerinin artması
gerçek anlamıyla
sanayi faaliyeti amacıyla kullanılan gayri menkul
emlak kanunu
arazi , arsa , emlak kanunu
gayrimenkulde ipotek hakkı
gayri menkulde ipotek hakkı
gerçekleştirmek Verb
emlak sahibi
gerçek, hakikî.
real reason: hakikî sebep.
What was the real reason of your absence?
a
story of real life: gerçek bir hayat hikâyesi.
Adjective
sahici.
real diamond/gold. Adjective
özdeksel, maddî, aynî. Adjective
asıl. Adjective
samimî, yürekten, yapmacıksız.
a real friend. real sympathy. Adjective
gerçek: (a) bilinçten bağımsız olarak var olan, (b) düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak var olan. Adjective, Philosophy
taşınmaz, gayrımenkul (mal).
Lands and houses are real property. Adjective
gerçel, değeri gerçel sayılarla ifade edilebilen. Adjective, Mathematics
çok, pek çok, son derece, cidden, gerçekten, hakikaten. Adverb
real number. Noun, Mathematics
eski Portekiz/Brezilya parası. çoğulu:
reis. Noun
bakiyesi gelecek dönemlere devredilebilen bilanço hesabı
firmanın aktif değerleri ve sermayesine ilişkin büyük defter hesapları Noun
ayni dava
ayni dava
vergiden sonraki reel gelir
gerçek meblağ
ayni analiz
gayrimenkul
maddi sabit aktif
gerçek varlıklar Noun
sabit varlıklar Noun
gayrimenkuller Noun
maddi duran varlık
okazyon
gerçek senet
sahici senet
(Br) gerçek senet
ağır yük
(İskoçya) ayni mükellefiyet
sahici yük
ayni sermaye
reel sermaye
gayri menkul
taşınmaz
ayni hak
gayrimenkule ait mukavele
ayni akit
ayni akitler Noun
reel maliyet
gerçek maliyet (karşılaştırma tarihindeki para değeriyle ifade edilmiş maliyet
gerçek maliyet
çaba ya da fedakârlık gerektiren maliyetler Noun
gayri menkul sözleşmesi
bir gayri menkul ile ilgili taahhüt veya yükümlülük
(senet) keşideye itiraz
gerçek kazanç
fiyat değişikliği etkilerini içermeyecek biçimde hesaplanmış kazançlar ya da gelirler Noun
reel sektör Noun, Economics
reel sektör Noun, Economics
reel kesim Noun, Economics
reel ekonomi Noun, Economics
özelge, mülk, taşınmaz/gayrımenkul mal (özellikle arazi). Noun
real property Noun
gayri menkul hesabı
gayri menkul faaliyeti
gayri menkul ilanı
emlak komisyoncusu Noun, Economics
emlak ve emlak yönetimi Noun, Education-Training
gayri menkule kıymet takdir etme
gayri menkul miras
emlak bankası Noun
emlak komisyonculuğu
gayri menkul alım sözleşmesinin imzalanması
gayri menkul kredisi
emlakçılık
gayri menkul amortismanı
gayrimenkul amortisman fonu
gayri menkul takası Noun
emlak finansmanı
cebri artırma
gayri menkul hakkı
gayrimenkul yatırım ortaklığı
emlak vergisi
gayri menkul yöneticisi
(US) emlak piyasası
emlakçi bürosu Noun
(US) emlak komisyoncusu
gayri menkul projesi
(US) tapu sicili
gayri menkul satışı
gayri menkul devri
emlak alım satım vergisi
gayri menkul değeri
emlak fiyatı
aşikâr delil
maddi delil
mahkemeye delil olarak sunulan maddi eşyalar
gerçek kanıt
gerçek fiyat
gerçek kur
fiilen yapılan masraflar
vuku-ı hal
hal ve keyfiyet
efektif fiyat
mal akışı
sahici altın
reel büyüme
ayni teminat
gerçek görüntü. Noun
gerçek gelir: kazanılan paranın mal ve hizmet olarak karşılığı. Noun
maddi hasar
maddi zarar
bedeni yaralanma
gerçek yatırım
ayni yatırım
yeni sermaye varlığı yaratan bir harcama
reel yatırımlar Noun
esas dava sebebi
esas sorun
(Br) vur patlasın çal oynasın
ayni hukuk
eşya hukuku
hikmet
altın veya gümüş para
gerçek para
gerçek milli gelir
gerçek sayı.
real Noun
reel sayı Noun, Mathematics
ayni sorumluluk
ayni borç
efektif teklif
gerçek giderler Noun
gerçek kapasite
gerçek malik
aktif yasal siyasal parti
meşru parti
ayni ödeme
reel politika Noun, Politics-Intl. Relations
gerçek fiyat
reel fiyat
gerçek mal/mülk: bina, arazi, tarla, mahsul, maden vb. gibi daima değerini koruyan mal. Noun
taşınmaz Noun, Law
arazi hukuku
reel faiz Noun, Banking
reel faiz oranı Noun, Banking
enflasyondan arındırılmış faiz Noun, Banking
enflasyondan arındırılmış faiz oranı Noun, Banking
gerçek sebepler Noun
gerçek nedenler Noun
reel gelir
ölüm anında vefat eden kimsenin gayri menkullerinin intikal ettiği kimse
(bankacılık) kasa rezervi
mal ve hizmet kaynakları Noun
reel mal ve hizmet kaynakları Noun
ayni hak Noun, Law
(İskoçya) ayni hak
ayni haklar Noun, Civil Law
reel sektör Noun, Economics
reel kesim Noun, Economics
reel ekonomi Noun, Economics
taşınmaz mal rehni
gayri menkul rehni
(US) ipotek garantisi
gayri menkul mükellefiyeti
ayni irtifak (bir gayri menkul lehine tesis olunan irtifak
bir gayrimenkul lehine tesis olunan irtibat hakkı
reel sosyalizm Noun, Politics-Intl. Relations
ayni statü
fiilen mülkiyetteki hisse senet dileri Noun
(US) fiilen mülkiyetteki hisse senetleri Noun
net dara
gerçek vergi
bir mal ya da hizmetin parasal değerini fiyat düzeyindeki dalgalanmaları dikkate alarak değerlendirmek Verb
gayri menkul
taşınmaz mal
gerçek zaman: bilgisayarın hesaplamak için harcadığı zaman.
real time input/output: gerçek zamanlı giriş/çıkış. Noun, Information Technology
gerçek anlayış
hakiki birleşme
net aktif değeri
reel değer
reel fiyat
efektif değer
gerçek değer
reel ücret
gerçek ücret
gerçek ücret, ücretin satınalma gücü. nominal wages Noun
kanuna aykırı olarak gayri menkulün elinden alınması
gayri menkul eşya
gayrimenkul eşya
(US) gayri menkulün devir ve temliki
gayrimenkulün devir ve temliki