Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
özgü
Cozy
Turkish-English
Terms/Phrases
Turkish-Turkish
Turkish-English Translation
particular
appropriate
peculiar
specific
special
unique to
special to
proper
peculiar to
Turkish-English translations from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Turkish-English Phrases
(bir yer veya halka) özgü
endemic
adaya özgü
insular
Almanlar'a özgü
teutonic
belirli bölgelere özgü
proper to certain regions
bir bölge ya da gruba özgü
endemic
bir kimseye ya da zümreye özgü
exclusive
bir mevsime özgü
seasonal
bunlara özgü
sibyline
denetçiye özgü
supervisory
Doğu'ya özgü
oriental
erkeğe özgü
masculine
evliliğe özgü
wedded
hayaletlere özgü
spectral
ihtiyarlığa özgü
senile
İzlanda'ya özgü
icelandic
kölelere özgü
servile
konuşma diline özgü
informal
mevsime özgü
seasonal
opale özgü
opaline
Orta Amerika'ya özgü
machete
ortaçağa özgü
medieval mediaeval
Tropik Amerika'ya özgü
macaw
türüne özgü
typical
yaza özgü
summery
yüksek sınıflara özgü
(Br) U
zencilere özgü
negroid
(kişiye ya da şeye) özgü kılmak
to individualize
Verb
ABD'nin güneyinde yaşayan zencilere özgü bir caz müziği türü
blues
Amerikalı zencilere özgü duygulu bir müzik türü
soul music
Amerika'ya özgü küçük boyda yabani at
mustang
atın yüksekliğini ölçmeye özgü bir ölçü
hand
Avustralya'ya özgü akasya ağacı
wattle
belirli bir bölgeye özgü şive
(Fr.) patois
belirli bir mala özgü gümrük vergisi
specific tariff
belli bir sanayi topluluğuna özgü ücret pazarlığı
industry- wide bargaining
bir firma şubesinin kendine özgü markası
chain brand
Noun
bir kereye özgü kâr
banner profit
bir kişiye özgü davranış
idiosyncrasy
bir kıymetli kâğıdın kendisine özgü özelliklerinden çok
market risk
bir şubeye özgü arşiv
departmental filing
bu üniversitelere özgü olan
ivy league
Eskimolar'a özgü kar ve buzdan yapılmış ev
igloo
gazete kupürleri veya resim yapıştırmaya özgü defter
scrapbook
Güney Amerika'ya özgü yaprakları kokainli bir bitki
coca n
Haiti zencilerine özgü bir tür büyü
voodoo
halka özgü batıl inançlar
vulgar superstitions
Noun
Havai'ye özgü gitar
ukulele
ilaç sürmeye veya yara temizlemeye özgü sünger parçası
swab
Noun
Japonlar'a özgü çiçek düzenleme sanatı
ikebana
Japonlar'a özgü çiğ balık ve pirinçten oluşan yemek
sushi
Japonlar'a özgü pirinç rakısı
sake
kadına özgü olmayan
unfeminine
Adjective
katı cisimlere özgü ölçü birimi
solid measure
kendine özgü bir nedeni olmak
to have one's own peculiar reason
Verb
kendine özgü tadı olan
racy
kişiye özgü biçimde
individually
Adverb
kişiye özgü imza
ideographic signature
lokomotiflere özgü yuvarlak bina
roundhouse
markasının özel işareti ve kendine özgü harf kullanımı
logotype
Meksika'ya özgü alkollü bir içki
tequila
sorgulayıcıya özgü olan
inquisitorial
tütüne özgü nitrozaminler
tobacco-specific nitrosamines (TSNAs)
Noun, Biochemistry
Uzak Doğu'ya özgü hafif kayık
sampan
vb özgü düşünce tarzı
ideology
yalnız erkeklere özgü eğlence
stag party
Yeni Zelanda'ya özgü uçamayan bir kuş
kiwi
yüksek tabakaya özgü olmayan
non u
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Turkish Dictionary (
Kubbealti Turkish Dictionary
)
Yalnız belli bir şey, kimse veya ... âit olan, has, mahsus
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit
www.kubbealtilugati.com
for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.