ınput

tamponlanmış girdi
girdi vergisinin mahsubu
vites kutusu giriş mili Noun, Transport
bilgi girdisi
giriş.
giriş gücü. Machines
giriş gerilim/akımı/uçları. output. Electronics
inputs: üretim öğeleri, istihsal unsurları (ham madde, içşilik, sermaye vb.).
bir kimsenin yediği yemek miktarı. Physiology
sağlanan/konulan miktar.
Increased input of fertilizer increases crop yield.
doldurma, besleme, tağdiye.
veri, verilenler, bir teknik problemi çözmek için gerekli bilgi (data).
bağış, teberru, yardım parası, hayır cemiyetine vb. verilen para.
(a) giriş: bilgisayara bilgi sağlayan, (b) girdi: bilgisayara verilen bilgi, (c) bilgisayara bilgi geçirmek/aktarmak. Information Technology
giriş Noun, Information Technology
girdi Noun, Environment-Ecology
girdi alanı
girdi bloku
girdi öbeği
girdi tampon yazmacı
girdi katsayısı
girdi verisi
giriş (girdi) bilgisi
veri
giriş aygıtı Information Technology
girdi aygıtı
giriş cihazı Noun, Information Technology
girdi donanımı
girdi ekipmanı
girdi dosyası Noun
girdi kütüğü
girdi kısıtlaması Noun, Competition Law
girdi yükleme
girdi günlüğü
üretim faktörlerininin girdisi Noun
üretim faktörlerinin girdisi Noun
maliyet fiyatı
girdi işlemi
girdi belleği
girdiler üzerinden alınan vergi
peşin vergi
girdi birimi
girdi iş kuyruğu
giriş/çıkış Information Technology
önceden yapılan tavizat
ara girdi
şebeke girişi
yönetici personel istihdamı
olumsuz tepki Noun
olumlu tepki Noun
ana girdiler