ınsecurity

ekonomik güvensizlik
güvensizlik, emniyetsizlik. Noun
güvencesizlik, güvenmezlik, güvenmeme. Noun
endişe, korku, kendine güvenmeme, kendinden şüphelenme, kararsızlık.
A feeling of insecurity kept
him from becoming friendly with the stranger.
Noun
güvencesiz/güvenilmez şey, güven vermeyen nesne.
Insecurities of life. Noun
güvensizlik Noun
hisse senedi fiyatlarının istikrarlı olmayışı
kira durumunun güvensizliği
piyasanın kararsızlığı
iş güvensizliği
iş güvensizliği
iş güvensizliği