şikayet

Turkish-English Translation

  1. Noun complaint
  2. Noun complaint
  3. Noun grievance
  4. Noun remonstrance
  5. Noun condemnation
  6. Noun protest
  7. Noun gripe
  8. Noun grouse
  9. Noun grouch
  10. Noun plaint
  11. Noun squawk
  12. Noun beef
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

şikayet etme
lodgment Noun, Law
şikayet etmek
to bitch (about ...) Verb
şikayet etmek
file a complaint Verb
şikayet hattı
complaint hotline Noun
şikayet kurulu
complaints panel
ihbar ve şikayet hakkı
right to inform and complain Noun
kolluk şikayet büroları
law-enforcement grievance offices Noun, Public Administration
sürekli şikayet etmek
to whinge Verb
(of complaint) şikâyet etme hakkı
right to complain
acı şikâyet
bitter complaint
açıkça şikâyet etmek
to raise a stink Verb
bağırıp çağırarak şikâyet etmek
to rail Verb
bir şey hakkında şikâyet etmek
to make a complaint about Verb
bir şeyden şikâyet etmek
to complain of (about) sth Verb
bir şeyden yüksek sesle şikâyet etmek
to cry out against sth Verb
bir şeyi şikâyet etmek
to make a grievance of sth Verb
bir şikâyet hakkında karar vermek
to adjudge a complaint Verb
bir şikâyet nedenini ortadan kaldırmak
to remove a cause of complaint Verb
bir şikâyet sahibinin talebini yerine getirmek
to satisfy a claimant Verb
birini şikâyet etmek
to tell on someone Verb
birini şikâyet etmek
to lodge a complaint against sb Verb
birini şikâyet etmek
to lodge a complaint with sb Verb
birşeyden şikâyet etmek
to quarrel with something Verb
Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik
Regulations on the Complaints and Applications of Civil Servants Proper Name, Law
doğrudan doğruya şikâyet olunan fiilden doğmayan
trespass on the case
doğrudan doğruya şikâyet olunan fiilden ileri gelmeyen
action on the case
durmadan şikâyet etmek
to carp Verb
haklı şikâyet
justifiable complaint
her zaman durumundan şikâyet eden kişi
misery
kalite hakkında şikâyet
complaint concerning quality
kalite hakkında şikâyet müşteri şikâyeti
complaint concerning quality complaint from a customer
karşı şikâyet
cross complaint
karşılıklı şikâyet
recrimination
komşusunu şikâyet etmek
to lodge a complaint against sb's neighbour Verb
ortak şikâyet
joint complaint
polise şikâyet etmek
to pipe off Verb
polise yapılan şikâyet
rumple
sendika şikâyet komitesi
union grievance committee
sikâyet
beefs
şikâyet
ailment Noun
şikâyet
stink
şikâyet
squawk
şikâyet
plaint
şikâyet
grumble
şikâyet
gripe
şikâyet
kick up a stink
şikâyet
murmur
şikâyet
grouch
şikâyet
buf
şikâyet
complaint
şikâyet
lament
şikâyet
moan
şikâyet almak
to receive a complaint Verb
şikâyet başvuru makamı
appeals board
şikâyet başvuru yolu
guidance procedure
şikâyet başvurularında artma
pick up in filings
şikâyet bürosu
complaints office Noun
şikâyet çokluğu
ocean of complaints
şikâyet defteri
book of complaints
şikâyet defteri
claim book
şikâyet durumunda uygulanan usul
complaint procedure
şikâyet edecek haklı nedeni olmak
to have reason to complain Verb
şikâyet edecek haklı nedeni olmak
to have reason for complaint Verb
şikâyet eden kişi
faultfinder
şikâyet eden taraf
complaining party
şikâyet etme
buf
şikâyet etmeden olmasına izin vermek
to brook Verb
şikâyet etmek
to repine Verb
şikâyet etmek
to laugh on the wrong side of one's mouth Verb
şikâyet etmek
to make complaints about sth Verb
şikâyet etmek
to grouse Verb
şikâyet etmek
to beef Verb
şikâyet etmek
to chew the rag Verb
şikâyet etmek
to tell Verb
şikâyet etmek
to complain Verb
şikâyet etmek
to bemoan Verb
şikâyet etmek
to complain about sth Verb
şikâyet etmek
to report Verb
şikâyet etmek
to bellyache Verb
şikâyet etmek
to squawk Verb
şikâyet etmek
to make a complaint Verb
şikâyet etmek
to gripe Verb
şikâyet etmek
to kick Verb
şikâyet etmek
to inform against sb Verb
şikâyet etmek
to grumble Verb
şikâyet etmek
to exhibit a bill Verb
şikâyet etmek boşuna
it is of no avail to complain
şikâyet etmek için nedeni olmak (olmamak
to have (no) grounds for complaint Verb
şikâyet formu
entry form for complaints
şikâyet için haklı nedeni olmak
to have a cause for complaint Verb
şikâyet için haklı nedeni olmak
to have cause for complaint Verb
şikâyet inde tamamen haklısın
you have every reason to complain
şikâyet konusu
subject of complaint
şikâyet konusu
subject matter of the complaint
şikâyet kurulu
grievance committee
şikâyet kurulu
complaints commission
şikâyet kutusu
suggestion box
şikâyet makamı
claim department
şikâyet mektubu
claim letter
şikâyet mektubu
letter of complaint
şikâyet mektubu
complaint letter
şikâyet mercii
service of complaint
şikâyet nedeni
ground of complaint
şikâyet nedenini bertaraf etmek
to remove a cause of complaint Verb
şikâyet nedenini ortadan kaldırmak
to remove a cause of complaint Verb
Şikâyet Ofisi
bureau of reclamation
şikâyet paneli
complaints panel
şikâyet sahibi
person making a complaint
şikâyet sebebi
comeback
şikâyet sebebi
room for complaint
şikâyet sebebi
complaint
şikâyet ve pişmanlık nedeni
matter
şikâyet vesilesi
occasion for complaint
şikâyet vesilesi
to hang a grievance on peg
şikâyet vesilesi
occassion for complaint
sürekli şikâyet
perpetual complaint
sürekli şikâyet eden kişi
grouch
sürekli şikâyet etmek
to nit pick Verb
yakışıksız davranışı için bir memuru şikâyet etmek
to report an employee for misconduct Verb
yüksek vergiden şikâyet etmek
to grumble at high taxation Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Durumundan memnun ... dertten sızlanma
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.