yerbiçimi, kayaç yapısı.
Geology
(özellikle organik kimyada) atomların molekül içinde diziliş/bağlanış tarzı, molekül yapısı.
toplumsal yapı, içtimaî bünye.
örgütlemek, bütünü ile düşünmek/ plânlamak ve yapmak.
öğeciksel yapı, atomun yapısı.
sermaye yapısı (işletmenin uzun vadeli borçlarıyla öz sermayesinin durumu
kültürel yapı
Noun, Sociology
veri yapısı
Information Technology
derin yapı: üretici-dönüşümsel dilbilgisinde, sözdizimsel bileşende elde edilen, evrensel nitelikli olduğu
varsayılan, biçimsel, soyut tümce yapısı.
Noun
taşkın yapı
Noun, Zoning Law
eskalasyonlu (artırımlı) gümrük tarifesi yapısı
Noun
ince-yapı: elektron mikroskobunda incelenen biyolojik yapı.
Noun
bina ve içindekiler sigortası
Noun
toplumun bütün yapısını değiştirmek
Verb
amortismana tabi olmayan yapı
amortismana tabi olmayan yapı
paralel devlet yapılanması (PDY)
Proper Name, Organizations
Paralel Devlet Yapılanması
Proper Name, Organizations
yetkisel yapı/bünye, yöneticiler arasında yetki dağılışı.
Noun
yetkililer: bir örgütü yöneten/kontrol eden topluluk.
Noun
fiyatın yapısı (bir ürünün ayrıntılı fiyatları ve iskontolar
ücretin yüzdeler olarak oluşturulması
ortaklık yapısı
Noun, Management
sosyal yapı
Noun, Sociology
toplumsal yapı
Noun, Sociology
tekelci bir yapıyı bozmak
Verb
birşeyi birşey temelinde düzenlemek
Verb
birşeyi birşey halinde düzenlemek
Verb
birşeyi birşeye göre şekillendirmek
Verb
birşeyi birşeye göre düzenlemek
Verb
birşeyi birşeye göre biçimlendirmek
Verb
üniter yapı
Noun, Politics-Intl. Relations
(bir tür enflasyondur ; bir üretici ücretleri artırmaya zorlanıyorsa , ücret masraflarını karşılamak
için ürününün fiyatını da artırmalıdır ; bu da ye
iş dökümü yapısı
Information Technology
iş kırılım yapısı
Noun, Management