açık

Turkish-English Translation

  1. Adjective open
  2. Adjective express
  3. Adjective explicit
  4. Noun vulnerability
  5. Adjective distinct
  6. Adjective apparent
  7. Adjective noticeable
  8. Adjective palpable
  9. Adjective visible
  10. Adjective manifest
  11. Adjective evident
  12. Adjective clear
  13. Adjective obvious
  14. Adjective unmistakable
  15. Adjective plain
  16. Adjective patent
  17. Adjective unequivocal
  18. Adjective self-evident
  19. Adjective clear-cut
  20. Adjective explicit
  21. Adjective naked
  22. Adjective straightforward
  23. Adjective downright
  24. Adjective perspicuous
  25. Adjective overt
  26. Adjective frank
  27. Adjective definite
  28. Adjective bald
  29. Adjective raw
  30. Adjective blatant
  31. Adjective forthright
  32. Adjective outspoken
  33. Adjective lucid
  34. Adjective undisguised
  35. Adjective point-blank
  36. Adjective unambiguous
  37. Adjective transparent
  38. Adjective pellucid
  39. Adjective specific
  40. Adjective direct
  41. Adjective positive
  42. Adjective candid
  43. Adjective luculent
  44. Adjective limpid
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

açığı kapatmak
make up the shortfall Verb
açık arttırma
public sale Noun, Law
açık arttırmayla elden çıkarmak
auction off Verb, Commerce
açık arttırmayla satmak
auction off Verb, Commerce
açık denizler
high seas Noun, International Law
açık denizlerde kesintisiz takip
hot pursuit at the high seas Noun, International Law
açık hava etkinliği
outdoor event Noun
Açık konuşalım.
Let's talk turkey. Sentence, Idioms
açık ve kapalı yer toplantısı
indoor and outdoor assembly Noun, Rights-Freedoms
açıklık ve öngörülebilirlik
clarity and predictability Noun, Law
cari işlemler açığı
current accounts deficit Noun, Economics
cari işlemler açığı
current deficit Noun, Economics
kapalı inovasyon
closed innovation Noun, Technology
(hesapta) açık
to the bad
ağızı açık
open-mouthed
ağızı açık
stupid
anlamı açık
unequivocal
anlamı açık
unambiguous
araları açık
they are not on friendly terms
basına açık
open to press
deflasyonist açık
deflationary gap
eleştiriye açık
vulnerable to criticism
eleştiriye açık
open to criticism
eli açık
free handed
eli açık
munificent
eli açık
bounteous
eli açık
big-hearted
eli açık
free
eli açık
liberal
hava açık
the coast is clear
herkese açık
accusatory (accusatorial) procedures
herkese açık
accessible to everybody
herkese açık
accessible to everyone
meydan açık
the coast is clear
omuzları açık
strapless
önü açık
to have fine prospects before oneself
rüzgâra açık
exposed to wind
rüzgâra açık
bleak
saldırıya açık
vulnerable to attack
sol açık
left winger Noun, Football
umuma açık
open to public
üstü açık
open-top
açık açık
truly Adverb
açık açık
frankly Adverb
açık açık
bluntly Adverb
açık açık
overtly Adverb
açık açık yalan söylemek
to lie through one's teeth Verb
açık adaletsizlik
flagrant pieces of injustice
açık adres
full address
açık alan
open space
açık artırma
public auction
açık artırma
bidding
açık arttırma
public auction
açık arttırma
auction Noun
açık bilançosu
(US) deficiency statement Noun
açık bırakmak
to hold open an offer Verb
açık borç
outstanding payment
açık bütçe
adverse budget
açık bütçe
deficit budget
açık çay
weak tea Food-Kitchen
açık çek
(US check
açık çek
blank check
açık cevap
round answer
açık ciro
general indorsement
açık değeri
open market value
açık değil
non liquet
açık deniz
the open sea
açık deniz
broad ocean
açık deniz
high sea
açık denizde
in the open sea
açık denizde
on the high seas
açık duruşma
open trial
açık eksiltme
Dutch auction
açık el
open hand
açık fikirli
open minded
açık fikirlilik
catholicity
açık film
blue film
açık film
sex film
açık göstergesi
power-on indicator Information Technology
açık hat
(telephone) line always open
açık hava
open- air
açık havada
in the fresh air
açık havada
in the open air
açık havada
out of doors
açık havada
under the open sky
açık ifadeyle
in plain terms
açık ihale
open bidding Noun, Public Administration
açık ikaz
fair warning
açık ilan
public announcement
açık ilanı
vacancy notice
açık imza
blank signature
açık insan
a frank character
açık işsizlik
open unemployment
açık kabul
blank acceptance
açık kahverengi
biscuit
açık kalmak
to stand open Verb
açık kalpli
on the level
açık konuşmak
to speak candidly Verb
açık kota
opened quota
açık kredi
clean credit
açık kredi
credit in blank
açık kredi
bank of overdraft
açık liman
open harbour
açık liman
open port
açık maaşı
suspension salary
açık maden
surface mine Noun
açık mevzi
open position
açık müsaade
express consent
açık ocak
open-cost mining
açık olmak
to be open Verb
açık olmak
to be receptive to Verb
açık oturum
debate
açık oturum
public meeting
açık oturum
panel
açık oturum
discussion
açık oturum
forum
açık oylama
vote by open ballot
açık pazar
overt market
açık poliçe
certificate of indebtedness issued before all the details are settled
açık pozisyon
open position
açık rekabet
open competition
açık saçık
naughty
açık saçık
filthy
açık saçık
(Fr.) risque
açık saçık
bawdy
açık saçık
dirty
açık sahne
open stage
açık şart
explicit condition
açık satış
selling short
açık seçik
luminous Adjective
açık seçik
clear-cut Adjective
açık seçik
direct
açık seçik
definite
açık sipariş
blank order
açık sipariş
open order
açık sipariş
open indent
açık sipariş
blanket order
açık sözler
words of one syllable Noun
açık sözlü
straightforward
açık sözlü
open character
açık sözlülükle
honestly Adverb
açık tahmini
deficit projection
açık talih
good luck
açık talih
happy chance
açık teklif
open offer
açık temerrüt
overt default
açık toplantı
open assembly
açık vekâletname
dormant warrant
açık vermek
to show a deficit Verb
açık yakalamak
to detect a weak point Verb
açık yara
an open wound
açık yol
fairway
açık yol
clear road
açık yük
shifting cargo
açık yürekli
open hearted
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kapalı, örtülü, ... olmayan, açılmış
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.