abridge

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb (kitap, makale, sözcük vb.'ni) kısaltmak, özetlemek, hulâsa etmek, telhis/ihtisar etmek.
    to abridge
    a long novel: uzun bir romanı özetlemek.
  2. Transitive Verb (süre, kapsam vb.'ni) kısaltmak, azaltmak, kısa kesmek.
    to abridge a visit: bir ziyareti kısa kesmek.
  3. Transitive Verb
    abridge of: kısıtlamak, kesmek, mahrum etmek, yoksun bırakmak.
    to abridge someone of a right/of
    a power: bir kimsenin hakkını/yetkisini kısıtlamak.
    to abridge one's freedom: bir kimsenin hürriyetini kısıtlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

abridge a pleading
bir layihayı kısaltmak Verb
abridge a pleading
layihayı kısaltmak Verb
abridge a time
bir dönemi kısaltmak Verb
abridge privileges of the citizens
vatandaşların anayasal haklarını kısıtlamak Verb
abridge someone of his rights
birinin haklarını kısıtlamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database