angular

  1. Adjective açısal.
    angular = angulous = angulose acceleration: açısal ivme.
    angular = angulous = angulose
    dispersion
    optik açısal dağınım.
    angular = angulous = angulose displacement: açısal yerdeğiştirme.
    angular = angulous = angulose frequency: açısal sıklık/frekans.
    angular = angulous = angulose magnification: açısal büyütme.
    angular = angulous = angulose momentum: açısal devinirlik.
    angular = angulous = angulose velocity: açısal hız.
  2. Adjective köşeli, açılı, zaviyeli.
  3. Adjective köşe teşkil eden, köşedeki.
  4. Adjective zayıf, kemikleri çıkmış.
    a tall angular = angulous = angulose man: uzun boylu, zayıf bir adam.
  5. Adjective beceriksiz, sakar.
    angular = angulous = angulose movements.
  6. Adjective sert, huysuz, inatçı.
    angular = angulous = angulose disposition: sert/inatçı tabiat.
  7. Adjective eğilimli, meyilli, mail.
  8. açısal olarak, köşeli bir şekilde.
  9. açısallık, köşelilik, açılı/köşeli oluş.
açısal ivme Noun, Physics
açı avansı
açı burulması
açı uzaklığı
açısal çarpılma Noun, Construction
açısal frekans Noun, Physics
açı masdarı
açı masdarı
açısal itme Noun, Physics
açı çıkışı
açı ölçüsü
açı dakikası Noun
açısal momentum Noun, Physics
açı başı
açı yarıçapı
açısal çözünürlük Noun, Cinema
açisal hiz Noun, Physics
açı çekimi
açısal hız Noun, Physics