ascent

English-Turkish Translation

  1. Noun yükseliş, yükselme, (dağa vb.) çıkış/çıkma, tırmanma, tırmanış.
    the ascent of smoke from the chimney:
    bacadan dumanın yükselişi.
    We made a successful ascent of the mountain: Dağa tırmanmayı başardık.
  2. Noun yükselme, terfi, ilerleme, terakki.
    the ascent of man from his original state to modern civilisation:
    insanların ilkel durumdan çağdaş medeniyete yükselmesi/ilerlemesi.
  3. Noun yokuş, bayır, dik yamaç, merdiven.
  4. Noun eğim, meyil.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

balloon ascent
balonun yükselmesi
descent and ascent
iniş çıkış
line of ascent
hısımlık derecesi
line of ascent
usul
line of ascent
ecdat
ascent in a balloon
balonla yükselmek Verb
ascent of a mountain
dağa tırmanış
People's Ascent Party
Halkın Yükselişi Partisi Proper Name, Political Parties
English-Turkish phrases from Zargan's own database