asis

“ … hastalığı, … sonucu, … durumu”.
psoriasis: uyuz hastalığı. Suffix
olduğu gibi, ne durumda ise öylece.
If you buy the car as is, you will have to put it in running order:
Arabayı olduğu gibi satınalırsan çalışır hale getirmen (tamir ettirmen) gerekir.
olduğu gibi, şimdiki haliyle, hiçbir değişiklik/tamir vb. yapmadan.
I'll sell my car as is.
suspension