bön

English Turkish Phrases

a bon droit
(Fr) haklı olarak
à bon marché
ucuz, kelepir.
bon ami
âşık. Noun
bon appétit
afiyet olsun.
Bon appetit.
Afiyet olsun.
bon marché

Fr. ucuz, kelepir. Noun
bon mot
nükte, espri, nükteli/yerinde/isabetli söz. Noun
bon mot
pek nükteli söz.
bon ton
kibar davranış/tarz/üslûp, soyluluk, asalet, kibarlık, aristokrasi, kibar sosyete.
bon vivant
ehli keyif: lüks yaşamayı, yeyip içmeyi seven, keyfine/zevkine düşkün kimse. Noun
bon vivant
şen, neşeli, nükteci, nüktedan, hoşsohbet, şakacı, nekre. Noun
bon voyage
iyi yolculuklar, yolun(uz) açık olsun.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. stupid
  2. silly
  3. foolish
  4. vacant
  5. naive
  6. gullible
  7. booby
  8. ingenuous
  9. Adjective credulous
  10. softy
  11. schmuck
  12. mean
  13. muf
  14. imbecilic
  15. daft
  16. candid
  17. simple
  18. vague
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bön bakışlı
vacant
bön kimse
sheep
ahmak veya bön kimse
idiot
budalalık derecesinde bön olmak
to be too easy a mark Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Aptal, budala, ... ahmak, gabî
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.