tam güçle, tam/azamî kapasite ile veya randımanla/hızla.
to be in full blast: tam faaliyette olmak.
The factory is going at full blast: Fabrika tam kapasite ile çalışıyor.
tam faaliyette bulunmak
Verb
“oğulcuk, dölüt, tomurcuk”.
ör.:blastocyst.
Prefix
tam güçle, tam/azamî kapasite ile veya randımanla/hızla.
to be in full blast: tam faaliyette olmak.
The factory is going at full blast: Fabrika tam kapasite ile çalışıyor.
tam faaliyette, son süratle, en büyük kapasite ile.
Adverb
bombalı intihar saldırısı
Noun
patlayıcıyla balık avı, dinamitle balık avı
Noun, Fishing
yüksek fırın, izabe fırını.
Noun
yüksek fırın
Noun, Iron-Steel
(a) (roket) fırla(t)mak, at(ıl)mak, havalanmak, (b) (astronot) roketle havaya uçmak.
birinin şöhretini lekelemek
Verb
bütün gücüyle (çalışmak).
üfürülecek havaya ilk ısıtmayı temin eden büyük sobalar
Noun