Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
boggle
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
ürk(üt)me(k), kork(ut)ma(k), şaş(ırt)ma(k), paniğe kapılma(k).
His mind boggled when he heard the
news: Haberi duyunca şaşırıp kaldı (aklı şaştı).
ikirciklenmek, tereddüt etmek, (harekete geçmekten) çekinmek, duraklamak.
boggle at doing something
: bir işe yanaşmamak.
gizlemek, saklamak, örtbas etmek, müphem/iki anlamlı konuşmak, ikiyüzlülük/mürailik etmek.
becerememek, yüzüne gözüne bulaştırmak, acemice iş yapmak.
ikircim, tereddüt, çekinme, duraklama.
beceriksiz, acemi.
(bkz:
bogle
).
Noun
hortlak, hayalet, gulyabani.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
boggle the mind
şaşırtmak
Verb
boggle the mind
duraksatmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.