bonanza

  1. Noun zengin maden damarı/yatağı.
  2. Noun devlet kuşu, refah/servet ve talih kaynağı.
    The movie proved a box-office bonanza: Film, büyük gelir sağladı.
işten çok kâr elde etme
işletmenin büyük kazancı
beklenmedik ihracat patlaması
beklenmedik ihracat fazlası
iyi iş yapmak Verb
endüstriyel gelişmenin çok kazançlı dönemi Noun
kazançlı yıl