carrying

  1. Noun, Sports steps
  2. Noun, Sports hatalı yürüme
  3. Noun taşıma, nakletme.
görevlerini ihmal etmek Verb
siyasal bir kuruluşta kayıtlı üye
davaya kendini adamış parti üyesi
iki şeritli yük taşıma yolu
ruhsatsız silah taşıma Law
nakliyat firması
nakliyeci
defter değeri Noun, Accounting
sevkıyatçılık işi
silah taşıma
ruhsatsız silah taşıma
hırsızlık kastıyla alıp götürme
nakliyatçılık
taşıyabilme kapasitesi
istiap, (içine) alma.
taşıma kapasitesi Noun, Tourism
(a) taksitle alınan mal için ödenen faiz, (b) üretimsiz malın masrafı.
taksitli satışlarda ödenen faiz
nakliyat şirketi
taşımacılık şirketi
nakliye ücreti
nakl-i yekûn yapma
yürürlüğe koyma
kanunu uygulama
bir önergenin kabulü
sigortayı sürdürme
silah taşıma
sürdürme
ifa etme
icra etme
devam
bir ortaklığı işletme
bir ortaklığı yürütme
bir kararın ifası Noun
röpor
(Br) borsada repor işi
(Br) borsada repor günü
ikmal birliği
taşıma gücü
yük taşımacılığı
taşımacılık
marşandiz trafiği
defter değeri Noun, Accounting
bilanço değeri Noun, Accounting
(aktif veya pasiflerin bilançoda gösterilen değeri
yük kamyoneti
programın gerçekleştirilmesi için ayrılan miktar
yük taşıma kapasitesi
yük taşıyıcı planör
iki şeritli yük taşıma yolu
normal işletme masrafları Noun
yük taşıyıcı uçak
brüt taşıma kapasitesi
şilepçilik
ateşli silah taşıma ruhsatı
rapor alan şahıs
hamalın sırtında üzerine yük koyduğu yastık
ortakların sermaye payları ile orantılı olarak yeni çıkartılacak hisse sene
rüçhan hakkı (ortakların sermaye payları ile orantılı olarak yeni çıkartılacak hisse senetlerini belirli
fiyattan öncelikle satın alabilme hakkı
hisse senetlerini belirli fiyattan öncelikle satın alabilme hakkı