chapter

English-Turkish Translation

  1. Noun, International Law fasıl
  2. Noun, Law bölüm
  3. Noun bab
  4. bölüm, bahis, bap.
    chapter head: bölüm başlığının altına yazılan birkaç söz.
  5. şube, kısım.
  6. (a) bir manastırdaki/eyaletteki keşişlerin toplantısı:
    conventual/provincial chapter. (b) keşişlerin
    genel toplantısı:
    general chapter. (c) böylece toplanan keşişlerin tümü.
  7. (herhangi) genel kurul toplantısı.
  8. yerel örgüt: bir örgütün yerel şubesi/kolu.
  9. bazı kilise âyinlerinde ilâhiden sonra Kutsal Kitaptan okunan kısa parça.
  10. bölümlere ayırmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

close a chapter
bir bölüme son vermek Verb
final chapter
son bölüm
fresh chapter
yeni bölüm
introductory chapter
giriş bölümü
Quran chapter
sure Noun, Religion-Faith
reach the end of the chapter
bölümün sonuna varmak Verb
recast a chapter
bir bölümü yeniden düzenlemek Verb
to the end of the chapter
baştanbaşa, başından sonuna kadar.
chapter and verse
bölüm ve sayfasiyle, en ince ayrıntılarıyla, tam ve kesin olarak.
give chapter and verse: belge/kaynak
göstermek, belgelemek, tevsik etmek.
He told me chapter and verse where I could find information about Mevlâna.
chapter heading
bölüm başlığı Information Technology
chapter house
(a) papazlar meclisi binası, (b) (kurum cemiyet vb.) şube toplantı binası.
chapter of accidents
zincirleme kaza, birbirini izleyen kazalar dizisi, arızî olan şeyler.
chapter ring
saat kadranı üzerinde saat rakamlarının yazıldığı yuvarlak.
give/ quote chapter and verse (for something)
söylenen/yazılan şeyi kanıtlayıcı kaynak göstermek.
the opening chapter of the Koran
fatiha
English-Turkish phrases from Zargan's own database