fırtına kırlangıcı
(Oceanites oceanicus)
Noun
yaşlı, kart(laşmış), gençliğe veda etmiş (bilhassa kadın).
I'm no longer a spring chicken: Artık yaşlandım
(kadınlar hakkında) körpeliği geçmiş
çayır tavuğu
(Tympanuchus cupido, T. pallidicinctus): K. Amerika bozkırlarında bulunan, tüyleri
kırmızımsı kahverengi, siyah ve beyaz renklerde bir av kuşu.
(a) bahar pilici, (b) taze, (c) toy, genç, tecrübesiz kimse.
güvercin göğsü: kemik hastalığı sonunda göğüs kemiğinin deformasyonu.
Noun
güvercin göğsü: göğüs tahtasının dar ve çıkıntılı olması hali.
Noun
tavuk suyu
Noun, Food-Kitchen
cüzi üye aidatıyla yürütülen seçim kampanyası
Noun
tavuk kapan atmaca (bilimde bu ad kullanılmaz).
Noun
tavuk ciğeri
Noun, Food-Kitchen
tavuk biti
(Mallophaga).
Noun
korkarak vazgeçmek/uzaklaşmak/kaçmak, cesaret edememek.
su çiçeği (hastalığı).
Noun
tavuk suyu
Noun, Food-Kitchen
pilicin şişi
Noun, Food-Kitchen
kümes teli, ince tel kafes.
Noun
dereyi görmeden paçaları sıvamak
Verb
seçim kampanyası sırasında politikacının katılmak zorunda kaldığı öğle ve akşam yemekleri
Noun
Tavuk mu yumurtadan çıkar, yumurta mı tavuktan?
Sentence