chock

  1. takoz, odun parçası, ağaç kama.
  2. Maritime Traffic kızak, yomalık büyük kurt ağzı.
  3. mümkün olduğu kadar yakın, sıkışık durumda, hıncahınç, tamamen.
    chock up against the wall: duvara
    tamamen bitişik.
    a wagon chock full: dopdolu/tamamen dolu bir araba.
  4. takozlamak, takoz koymak, takozla desteklemek.
  5. Maritime Traffic kızağa çekmek.
takoz Noun, Transport
sıkışık
palanga makaraları birbirine kavuşmuş
dopdolu
dopdolu
ağzına kadar dolu
hıncahınç
tıklım tıklım