circulation

  1. Noun, Advertising tiraj
  2. Noun, Media-Publishing baskı adedi
  3. Noun dolaşım, deveran.
    blood circulation: kan dolaşımı.
    pulmonary circulation: küçük dolaşım.

    systemic circulation: büyük dolaşım.
  4. Noun devir, cereyan, sirkülasyon.
  5. Noun yayılma, dağılma, intişar.
    the circulation of a rumor.
  6. Noun (dergi, gazete vb.) dağıtım, satış.
    I wanted to buy his book but it's been taken out of circulation.
  7. Noun (dergi, gazete vb.) sürüm, satış miktarı, satılan miktar, baskı sayısı, tiraj.
    mass-circulation:
    yüksek tiraj(lı).
    This magazine has a circulation of 500,000 mainly in USA.
    circulation-manager: satış şefi.
  8. Noun tedavül, piyasadaki para miktarı.
para tedavülü
tedavüldeki para
bir ihraç bankasının piyasaya sunmuş olduğu ve halkın elinde bulunan banka senetleri toplamı
aktif donanım
hava dolaşımı
(US) Denetim Bürosu Noun
ortalama vergi
ortalama resim
ortalama harç
tedavüldeki banknot
emisyon bankası Noun
tedavülde olmak Verb
tedavül de olmamak Verb
tedavülde olmamak Verb
tedavül senetleri Noun
devlet tahvilleri Noun
tedavül senet dileri Noun
kan deveranı
kan dolaşımı
tahvilat tedavülü
tahvil tedavülü
toplu dağıtım (tekil nüsha satışı aksine , bir derginin geniş çapta dağıtımı
tedavüldeki para
toplumdaki metal paranın adedi ve değeri
belirli bir ölçüte göre seçilmiş olan bireylere ticari yayınların genellikle bedelsiz dağıtımı
(US) ücretsiz
denetimli dağıtım
tedavüldeki paranın karşılığı
tedavül deki paranın karşılığı
kâğıt paraların tedavülü
kâğıt paranın tedavülü
tedavüldeki para
tedavül deki para
geçerli para
tedavüldeki para
dolaşımdaki para
parayı tedavülden kaldırma
tedavülden kalkmak Verb
kan dolaşımı bozukluğu
kan dolaşımı bozukluğu
önünden geçerken bir reklamı görebileceği tahmin edilen kişi sayısı
açık hava reklamcılığında
(Br) tedavüldeki teminatsız kâğıt para
tirajda dalgalanmalar Noun
yabancı sermaye
serbest dolaşım
normal hayata dönmek Verb
günlük yaşama dönmek Verb
altın tedavülü
serbest dolaşımdaki mallar Noun
(açık hava reklamcılığında) belirli bir süre içinde bir reklamın önünden geçen toplam insan sayısı
(a) her tarafta görülen/raslanan, (b) tedavülde, geçer, sürümde, piyasada.
to put into circulation:
tedavüle çıkarmak, piyasaya sürmek.
withdraw from circulation: tedavülden kaldırmak, piyasadan çekmek.
bir ekonomi içinde gelir dolaşımı hızının ölçümü
tedavüldeki banknotların artışı
kâğıt para tedavülünü artırmak Verb
kâğıt para sürümünü artırmak Verb
kağıt para tedavülünü artırmak Verb
tadavüldeki tahvilat
yığınların dolaşımı
para dolaşımı
dolaşımdaki para
tedavüldeki para
dolaşımdan çekilen para
tedavülden çekilen para
(US) merkez bankasının tedavüldeki kağıt parası
vb'nin önünden geçen toplam insan sayısı
(açıkhava reklamcılığında) belirli bir süre içinde bir reklam
gazetenin ortalama toplam satış sürümü
gazetenin ortalama toplam satış miktarı
gazete tirajı
çok satılan gazete
gazete ya da derginin perakende gazete satıcıları yoluyla gerçekleştirilen satışı
tedavüldeki kâğıt ve madeni para
tedavüldeki banknotlar
tedavülden kalkmış
dünya çapında dağıtılan gazete
piyasaya kalp para sürmek Verb
geçerlik süresi
bir gazete ya da derginin abonman sayısı ve bayi satışlarının toplamı
küçük dolaşım.
bir parayı tedavüle koymak Verb
parayı tedavüle koymak Verb
piyasaya sahte para sürmek Verb
piyasaya sahte para sürmek Verb
piyasaya kalp para sürmek Verb
tedavüle koymak Verb
tedavüle para çıkarmak Verb
bir şeyi tedavülden çekmek Verb
bir gazete veya derginin herhangi bir sayısını okuyan insan sayısı
tedavülden kaldırmak Verb
dolaşım tahdidi
tedavülden para çekmek Verb
madeni paraları tedavülden çekmek Verb
tedavüle koymak Verb
abone baskısı
basılan yayımdan abonelere gönderilecek miktar
tedavüldeki kağıt paranın karşılığını sağlamak Verb
karşılıksız banknot tedavülü
(para) tedavül (dolanım) hızı
bir ekonomi içinde gelir dolaşımı hızının ölçümü
boşuna tiraj (bir dergi ya da gazetede reklamı yapılan ürün ya da hizmeti satın alma olasılığı az olan okuyucuların sayısı
yaygın tedavül
bir kitabı piyasadan toplatmak Verb
banknotları tedavülden kaldırmak Verb
pis banknotları tedavülden kaldırmak Verb
dolaşımdan çekmek Verb
tedavülden kaldırmak Verb
parayı tedavülden kaldırmak Verb
tedavülden çekme
parayı tedavülden çekme
dolaşım alanı
tedavüldeki senet
dolaşım arızası
para tedavülü
bir bankanın çıkardığı banknotlar
hava cereyanı
banknotların tedavülü
banknotların tedavüle çıkarılması
senetlerin dolaşımı
ticari senet dilerin tedavülü
sermayenin dolaşımı
malların dolaşımı
haberin yayılması
menkul değerlerin dolaşımı
havanın dolaşımı
havanın cereyanı
dolaşma imtiyazı
tedavüle para çıkarma imtiyazı
tadavüle para çıkarma abdı
devridaim pompası Noun, Transport
sirkülasyon pompası, devridaim pompası Noun, Machinery
ülke çapında tiraj
döner sermaye kaybı
yığınların okuduğu gazete
geniş yığınlara hitap eden gazete