Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
clasp
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kopça, toka, kanca.
a clasp on a necklace. The clasp on his belt had broken, so he had to hold his trousers up.
(el) sıkma, kucaklama.
kenet, kavrama.
askerî nişan veya madalya üzerinde bunun kazanıldığı harekâtı belirten küçük madenî levha.
kopçalamak, tokalamak, tokasını/kancasını takmak, bağlamak.
toka/kopça/kanca koymak.
(sımsıkı) tutmak, kavramak, yakalamak.
to clasp someone's hand. He clasped the money in his hand.
kucaklamak, sarılmak, sıkmak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
battle clasp
iğneli küçük nişan şeridi
mailing clasp
postalama maşası
Noun
tie clasp
kravat iğnesi.
Noun
clasp (hands) together firmly
kenetlemek
Verb
clasp knife
sustalı çakı.
Noun
by clasp of hands
el sıkışıyla
by clasp of hands
el sıkışma ile
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.