-
şıkırda(t)mak, şakırda(t)mak, şıngırda(t)mak, şangırda(t)mak, tıkırda(t)mak, takırda(t)mak.
The coins clinked together.
-
ritmik ses çıkarmak.
-
şıkırtı, şakırtı, takırtı, tıkırtı, şıngırtı, şangırtı.
-
Metallurgy (çelik ingoda) çatlak.
-
para, mangiz.
-
(bazı kuşların ötüşü.
-
kısa şiir, kafiye.
-
cezaevi, hapishane, kodes, hücre.