come forward

  1. (a) meydana çıkmak, öne atılmak, adaylığını koymak, gönüllü olarak bir işe talip olmak.
    Only 2 people
    have come forward for election to the committee. (b) satışa/kullanılmaya hazır olmak.
    How many cars are expected to come forward this month?
adaylığını koymak Verb
kefil olmak Verb
kefil olmak Verb
(alacaklılar) meydana çıkmak Verb