rakip piyasalarda tek başına mücadele etmek
Verb
dünya standartlarında
Adjective
bir şirketin rakiplerine karşı avantajlı durumda olmasını sağlayan etmenler
rekabet üstünlüğü
Noun, Management
rekabet avantajı
Noun, Management
(US) agresif rekabet reklamcılığı
imalatçılar ya da reklamcılar tarafından ileri sürülen
ürünle ilgili belirli yararlar ya da değerler
Noun
reklam metninin saldırganca olması
talebi karşılamada iki ya da daha çok sayıdaki ürünün rekabet etmesi durumu
ihracatı artırmak için girişilen devalüasyon
rekabet üstünlüğü
Noun, Management
rekabet avantajı
Noun, Management
rekabet ortamı
Noun, Competition Law
küçük firma rekabeti
Noun, Competition Law
rakipler hakkında bilgi toplama
rekabet edebilme kapasitesi
rekabet karşısındaki durum
rekabet fiyatı (serbest rekabet piyasasında alıcı-satıcı ilişkileri sonunda ortaya çıkan fiyat
rekabetçi fiyat
Noun, Competition Law
rekabet edici fiyat teklifi
piyasadan alınan bilgiler yoluyla saptanması
ticari hedeflerin ve politikaların
rekabetçi arz (üretim faktörlerinin az olduğu durumda üreticilerin ürünün bu kaynaklarını elde etmek için rekabet etmesi
rekabet tehdidi
Noun, Competition Law
rekabetçi davranışların koordinasyonu
Noun, Competition Law
ihaleye fesat karıştırmak
Verb, Law
rakip malların girmesine izin vermemek
Verb
haksız rekabet yöntemleri
Noun
haksız rekabet uygulamaları
Noun
rekabetin güçlü olduğu piyasa