confession

  1. Noun, Religion-Faith amentü
  2. Noun, Law ikrar
  3. Noun itiraf, açıklama, doğrulama.
  4. Noun ikrar, suçlu olduğunu kabul.
    judicial confession: mahkeme önünde yapılan ikrar.
  5. Noun günah çıkarma.
  6. Noun
    confession of faith ile ayni anlama gelir. iman ikrarı/teyidi.
  7. Noun din uğrunda can verenin mezarı, şehit mezarı, türbe.
Lüter taraftarlarının inandıkları ilkeler (1530'da ilân edilmiştir).
Lüter taraftarlarının inandıkları ilkeler (1530'da ilân edilmiştir).
son nefesini vermeden günah çıkarma
ölüm döşeğinde yapılan itiraf
suçunu zorla itiraf ettirmek Verb
mahkeme dışı itiraf
topluca (cemaat olarak) günahları itiraf ve affı için yalvarış. Noun
uzun bir süre içinde işlenmiş günahların itirafı. Noun
zımni itiraf
zımni itiraf (sanığın hafif bir ceza verilmesini ya da cezanın tecilini talep etmesi gibi
sanığın hallerinden çıkarılan itiraf
ikrara dayanan karar Noun, Law
mahkeme önünde itiraf
mahkeme huzurunda itiraf
her şeyi itiraf etmek Verb
tayin olunmayan itiraf
teyit olunmayan ya da diğer kanıtların desteklemediği itiraf
teyit olunmayan ve kanıtların desteklemediği itiraf
tam ikrar
bir itirafı geri almak Verb
itirafı geri almak Verb
resmi itiraf
borç ikrarı
gönüllü ikrar (cebir veya tesir altında kalmaksızın yapılan itiraf)
isteyerek yapılan itiraf
gönüllü itiraf
bir tarafın bir iddianın doğruluğunu bir yandan kabul ederken öte yandan sonuçları değiştirdiğini ya
da nötr duruma getirdiğini iddia etmesi (örneğin
mahkemede itiraf
davada muallakiyet yüzünden davanın geri alınması
confession ile ayni anlama gelir. iman ikrarı/teyidi.
suç itirafı
suç ikrarı
imzanın kendine ait olduğunu doğrulama
birini itirafa zorlamak Verb
birine bir şeyi itiraf ettirmek Verb
(US) iddiadaki şeyleri kabul etmekle birlikte bunların etkisini yok etmek için genelde davacının dava
etmeye hakkı olmadığını kanıtlamak için yeni bir
suçluluğunu itiraf ettirmek Verb
birine bir şeyi zorla itiraf ettirmek Verb