convulse

  1. Transitive Verb şiddetle sarsmak, allak bullak etmek.
    News that the king imprisoned many parlimentary officials threatened
    to convulse the country.
  2. Transitive Verb (kahkaha, öfke, ağrı, sancı vb.'den) katıltmak, kıvrandırmak.
    I was convulsed with laughter: Gülmekten katıldım.
  3. Transitive Verb çırpındırmak, ihtilâç içinde bırakmak/kıvrandırmak.