couple

English-Turkish Translation

  1. çift.
  2. evli/nişanlı çift, karı-koca.
  3. (beraber olan) iki kişi, iki eş.
  4. Machines kuvvet çifti, eşlenik kuvvet, paralel ve zıt yönlü eşit iki kuvvet.
  5. çift tasma.
  6. bağla(n)mak, bağlantı kurmak.
    The train will be ready when all the carriages have been coupled.
  7. birleş(tir)mek, bitiş(tir)mek.
  8. çiftleş(tir)mek, evlen(dir)mek, cinsel ilişki kurmak, cinsî münasebette bulunmak.
  9. Radio bağlaştırmak, kuple etmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

engaged couple
nişanlı çift
galvanic couple
Galvani çifti: elektolite daldırınca elektrik kaynağı oluşturan farklı iki maden.
in couple
ikişer ikişer
married couple
karı koca
married couple
evli çift
newly married couple
yeni evliler
runaway couple
kaçak sevgililer
working couple
bir evde çalıştırılan karı-koca
couple on(to)
eklemek, bağlamak.
The train was very full, so they coupled 2 more carriages on at Eskişehir.
couple two railway coaches
iki vagonu birbirine bağlamak Verb
couple wheel axle
akuple dingili
couple with
(a) eklemek, üstüste getirmek.
Working too hard coupled with not getting enough sleep, made him ill.
(b) bir arada düşünmek, çağrışım yap(tır)mak, anımsa(t)mak.
a couple of
birkaç, bir iki (tane), az miktarda, cüz'î.
a couple of dollars: birkaç dolar.
a couple of
minutes: bir iki dakika, birkaç dakika.
a couple of words
bir çift söz
dispose of someone in a couple of articles
birkaç makalede birini saf dışı bırakmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database