custodian

Noun emanetçi, nezaretçi, bekçi, muhafız, koruyucu, kapıcı, gardiyan, nezaret eden/koruyan kimse.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

velayet Noun, Civil Law

vasi tayin etmek Verb

kanuni kayyum Noun, Law

kanuni veli

kanunen atanan vasi

resmi emanetçi

eyalet kanunu tahtında reşit olmayan biri için açılmış (banka , menkul değerler gibi) finansal hesap

esham ve tahvilatın muhafazası ve bunlara ait gelirlerin bankaca tahsil edilip kaydedilmesi için açılan hesap

vedia akdi

emanetçi banka

saklama bankası Noun, Banking

emanetçi bürosu Noun

sadece emanetçi görevini yükümlenen yeddi-emin

sadece emanetçi görevini yüklenen yediemin

konsinye mallar deposu Noun

(US) konsinye mallar deposu Noun

emanetçilik sözleşmesi

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish