geçmiş yıl zararları
Noun, Accounting
bütçede tasarlanmayan açık
takas işlem açıkları
Noun
bilişsel eksiklik
Noun, Medicine
bir açığı güvence altına almak
Verb
cari işlemler açığı
Noun, Economics
cari açık
Noun, Economics
cari işlemler açığı
Noun, Economics
cari açık
Noun, Economics
dolar açığı: bir ülkenin ABD'ne satış ve yatırımlardan elde ettiği gelir ile yaptığı ödemeler arasındaki fark
Noun
dış ticaret açığı
Noun, Economics
dış ticaret açığı
Noun, Economics
açık kalpli (bütçe) açığını kapamak
Verb
ödemeler açığı (ülkenin ithalatının ihracatından fazla olması
ruhsal açık.
psychologic encapsulation: ruhsal zırhlanma.
psychologic field: ruhsal alan.
psychologic locomotion: ruhsal devimlenme.
psychologic masturbation: ruhsal özdoyurum.
psychologic me: ruhsal ben.
psychologic moment: en uygun an, tam vakti, en münasip zaman.
psychologic novel: ruhçözümsel hikâye/roman.
psychologic region: ruhsal bölge.
psychologic scale: ruhbilim çizelgesi.
psychologic warfare: ruhsal savaş.
psychologic weaning: ruhsal bağımsızlık.
açık vermek
Verb, Accounting
büyük bir bütçe açığı olmak
Verb
açık vermeye doğru gitmek
Verb
dış ticaret dengesi açığı
ticaret açığı
Noun, Economics
dış ticaret açığı
Noun, Economics
dış ticarette pasif bakiye
Noun, Economics
defter-i kebirde açık gösteren hesabın dağıtılmamış kâr/borç bakiyesi
şirketin zarar ettiği alan
gelirlerin giderlerden az olduğu bütçe
zararın devri klozu (reasürans sözleşmesinde kâr komisyonu ödendiği kloz , burada reasürör herhangi bir
yıl içinde zarar ederse , zarar müteakip yılla
dış ödemeler dengesi açık veren ülke
ekonomiyi canlandırmak amacıyla hükümetin bütçe açığı (gelirden çok harcama yapılması) yoluna başvurması
bütçe açığı ile finansman
bütçe açığı ile yapılan finansman
devlet gelirlerinde (vergilerde) düşüklük
eksi bakiye veren cari hesaplar
Noun
devlet istikraz tahvili çıkararak borçlanma
pasif ticaret bilançosu
Noun
dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)
Noun, Psychology