deprive

English-Turkish Translation

  1. Transitive Verb (işten/görevden) uzaklaştırmak.
  2. Transitive Verb son vermek, bitirmek, sona erdirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

deprivation
yoksunluk Noun, Sociology
deprivation
mahrumiyet Noun, Sociology
deprivation of liberty
hürriyetten yoksun kılma Noun, Rights-Freedoms
deprive of
yoksun bırakmak, mahrum etmek, elinden almak, kaybettirmek.
to be deprived of one's rights: haklarından
yoksun bırakılmak.
to deprive a man of life.
She has been deprived of sight for some years: Senelerdir gözü görmüyor (gözlerinden mahrum kaldı).
deprive of a right
bir haktan mahrum etmek Verb
deprive of all value
değerinıyok etmek Verb
deprive of all value
değerini yok etmek Verb
deprive of citizenship
vatandaşlığını elinden almak Verb
deprive of civil rights
medeni haklardan mahrum etmek Verb
deprive of effect
etkisini yok etmek Verb
deprive of power
gücünden etmek Verb
deprive someone of food
acıktırmak Verb
deprive someone of his citizenship
birini vatandaşlığından mahrum etmek Verb
deprive someone of his eye-sight
birini kör etmek Verb
deprive someone of his livelihood
birini rızkından mahrum etmek Verb
deprive someone of his nationality
birini vatandaşlıktan çıkarmak Verb
deprive someone of his office
birini mevkinden almak Verb
deprive someone of his office
birini mevkiinden almak Verb
deprive someone of his office
birini görevinden almak Verb
deprive someone of his passport
birinin pasaportuna el koymak Verb
deprive someone of his passport
birinin pasaport una el koymak Verb
deprive someone of his pension
birini emeklilik maaşından mahrum etmek Verb
deprive someone of his title
birini üvanından mahrum etmek Verb
deprive someone to his title
birini unvanınran mahrum etmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database