dismiss

  1. Transitive Verb izin/yol vermek, gitmesine müsaade etmek, azat etmek, dağıtmak, tatil etmek.
    At noon the teacher dismissed the class.
  2. Transitive Verb işten çıkarmak/kovmak, azletmek.
    to dismiss an employee. If you're late again you'll be dismissed (from your job).
  3. Transitive Verb kovmak, uzaklaştırmak, defetmek, önem vermemek, bir tarafa bırakmak, bertaraf etmek, itibar etmemek,
    ka'le almamak.
    dismiss your troubles and be happy. He dismissed the story as a mere rumor. Let's dismiss this subject and talk of something else.
    dismiss from mind: aklından çıkarmak, düşünmemek.
  4. Transitive Verb, Law davayı reddetmek.
    to dismiss a charge.
    The judge dismissed all the charges (against him):
    Yargıç onun aleyhindeki bütün suçlamaları/iddiaları reddetti.
    Case dismissd! Dava reddedildi.
bütün işçilerini işten çıkarmak Verb
düşünmemek Verb
aklından çıkarmak Verb
personeline izin vermek Verb
azil Noun, Law
görevden uzaklaştırma yetkisi Noun
red talebi Noun, Law
davanın reddi talebi Noun, Law
gidebilirsiniz
...'i esastan reddetmek Verb, Law
davayı reddetmek Verb
bir davayı reddetmek Verb
bir suçlamayı reddetmek Verb
davayı açmak Verb
bir ithamı reddetmek Verb
bir iddiayı yersizliği yüzünden reddetmek Verb
bir muhasebe memurunu işten çıkarmak Verb
bir memuru işten çıkarmak Verb
bir şikâyeti geri çevirmek Verb
bir şikâyeti kabul etmemek Verb
bir toplantıyı dağıtmak Verb
dilekçeyi reddetmek Verb
bir dilekçeyi reddetmek Verb
bir dilekçeyi kabul etmemek Verb
bir iflas dilekçesini kabul etmemek Verb
bir hizmetçiye yol vermek Verb
hizmetçiyi kovmak Verb
bir konu üzerinde durmamak Verb
bütün öç alma düşüncelerini aklından çıkarmak Verb
bir davayı reddetmek Verb
temyizi kabul etmemek Verb
bir iddianameyi reddetmek Verb
kişisel duyguları işin içine katmamak Verb
işgücüne artık ihtiyaç kalmadığı için işten çıkarmak Verb
gerekçesiz işten çıkarmak Verb
gerekçe yeterli görülmediğinden reddetmek Verb
işten çıkarmak Verb
işten çıkarma
göreve son verme
ihbar öneli vermeden işten çıkarmak Verb
birinin itirazını geri çevirmek Verb
usulden reddetmek Verb, Legal Procedure
birinin temyizini reddetmek Verb
birini işinden çıkarmak Verb
birini ihbarsız işten çıkarmak Verb
ihbar önelsiz işten çıkarmak Verb
sanığın beraatine karar vermek Verb
davayı husumetten reddetmek Verb, Law
(ithamnameyi) reddetmek Verb
tayfaları terhis etmek Verb
masrafları yüklenmeyi kabul etmemek Verb
gerekçesiz işten çıkarmak Verb
ihbarsız işten çıkarmak Verb