disposition

English-Turkish Translation

  1. Noun meşrep
  2. Noun yatkınlık
  3. Noun yetenek
  4. Noun kabiliyet
  5. Noun istidat
  6. Military konuş
  7. Noun huy, mizaç, tabiat, şahsiyet, yaratılış.
    A girl with a pleasant disposition. a cheerfuldisposition.
    a selfish disposition. Suzie has such a sweet disposition that you can't help liking her.
  8. Noun eğilim, meyil, temayül, istek, miyet, arzu.
    disposition to do something: bir şeyi yapmak arzusu.

    a disposition to gamble. We all felt a disposition to leave at once.
  9. Noun istidat, fiziksel eğilim/özellik.
    the disposition of ice to melt when heated. She has a disposition to that disease.
  10. Noun düzen, tertip, nizam.
    the disposition of troops in battle.
  11. Noun çözüm, hal, sonuç, sonuca bağlama, karar.
    the satisfactory disposition of a difficult problem.
  12. Noun tasfiye, (bağış, satış vb. suretiyle) elden çıkarma.
    The court will look after the disposition of
    the property of the deceased.
  13. Noun iyelik, tasarruf, mülkiyet, sarf yetkisi.
    Funds at one's disposition.
  14. Noun düzen, nizam, takdiri ilâhi.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Convention on the Conflicts of Laws Relating to the Form of Testamentary Dispositions
Ölüme Bağlı Tasarrufların Şekline İlişkin Kanunlar İhtilafı Kurallarına Dair Sözleşme Noun, International Law
(troops) disposition
kuruluş
a nasty disposition
hınzırlık
absolute power of disposition
mutlak tasarruf hakkı
charitable disposition
ihsan
charitable disposition
teberru
criminal disposition
suç işleme eğilimi
criminal disposition
suç işlemeye eğilim
cruel disposition
insafsız davranış
final disposition
kesin halletme
have a cheerful disposition
neşeli yaratılışta olmak Verb
having a certain disposition
huylu
investment disposition
disponibl kıymetli evrak
mental disposition
mizaç
mental disposition
huy
moral disposition
ahlak
natural disposition
yaradılış
nature or disposition
seciye
obligatory disposition
uyulması zorunlu hüküm
obligatory disposition
uygulaması zorunlu hüküm
outright disposition
tam yetki
place at sb's disposition
birinin emrine amade kılmak Verb
power of disposition
mutlak tasarruf hakkı
power of disposition
tasarruf yetkisi Noun, Law
registered disposition
muvakkat tapu kaydı
testamentary disposition
vasiyetle yapılan tasarruf
testamentary disposition
vasiyet yoluyla yapılan tasarruf
testamentary disposition
ölüme bağlı tasarruf Noun, Law
unrestricted disposition
serbest tasarruf Noun, Law
voluntary disposition
kanuni tasarruf
voluntary disposition
gönüllü tasarruf
voluntary disposition
gönüllü tasarruf hareketinde bulunma
disposition by testament
vasiyetname ile miras bırakma
disposition by will
ölüme bağlı tasarruf
disposition by will
vasiyetname ile miras bırakma
disposition inter vivos
sağ kişiler arasında tasarruf
disposition mortis causa
ölüme bağlı tasarruf Noun, Civil Law
disposition of appointment
tayin yetkisi
disposition of decedent's property
ölenin mirasının tasarrufu
disposition of decedent's property
müteveffanın mirasının tasarrufu
disposition of funds
fon kullanımı
disposition of furniture in a room
möblelerin bir oda içindeki düzeni
disposition of profits
kârların kullanımı
disposition of reserves
yedeklerin kullanımı
disposition of rooms in a building
odaların bir yapı içindeki düzeni
disposition of troops
birliklerin düzeni
disposition of troops
tertibat Military
disposition of troops
tertip Military
disposition to buy
satın alma niyeti
general disposition to leave early
genel erken ayrılma isteği
have a disposition to take offense
alıngan bir karaktere sahip olmak Verb
have a natural disposition to catch cold
soğuk algınlığına yakalanmaya eğilimli olmak Verb
have the disposition of property
mal ve mülkün tasarrufuna sahip olmak Verb
have the disposition of property
mal ve mülk tasarruf una sahip olmak Verb
make a disposition of
bir şey üzerinde tasarrufta bulunmak Verb
make a disposition of sth
bir şey üzerinde tasarrufta bulunmak Verb
take the goods out of the order and disposition of the bankrupt
malları müflisin emrinden ve tasarrufundan almak Verb
voluntary disposition of land
arazinin gönüllü olarak devir ve temliki Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database