usulüne uygun olarak
Adverb, Law
tahakkuk eden alacakların devri
tahakkuk edecek alacakların deviri
vadesi gelmiş bakiye borç
tahakkuk eden kurumlar vergisi
vadesi (henüz) gelmemiş alacak
vadesi geldiğini bildirmek
Verb
vadesi geldiğini belirtmek
Verb
vadesi gelen kuponları kesip çıkarmak
Verb
bütün vadesi gelen borçlardan ibra etmek
Verb
bütün vadeli gelen borçlardan ibra etmek
Verb
(deniz) işin bitişini ve devamlılığını ifade eder
adaletten ayrılmamak, kötü adamın bile hakkını vermek.
adaletten ayrılma(mak), (hoşlanmadığı kimselerin bile) hakkını teslim et(mek).
vadesi gelen borçlar
Noun
vadesi gelince bir borcu ödemek
Verb
vadesi gelince bir borçu ödemek
Verb
sözleşmeye göre ödenmesi yapılmamış hesap
faizi vadesi gelince ödemek
Verb
eksik ödenmiş posta ücreti
ağızınin payını vermek
Verb
senedi vadesinde ödemek
Verb
bir senedi vadesi gelince ödemek
Verb
bir konuyu en ince ayrıntısına kadar hakkını vererek işlemek
Verb
muaccel; derhal ödenmesi gereken
usulüne uygun yapılan ihbar
gereken ihtimam gösterilerek
âdi borç senedi, borçlu olduğunu bildiren yazı: resmî senet gibi başkasına devri mümkün olmayan ve değerli
belge işlemi görmeyen senet.
Noun
son tarih
Information Technology
ödeme vadesi
Noun, Commerce
değerleme çalışması
Banking
tahakkuk eden resimler
Noun
yıkılmasına karar alınmış
kanunun öngördüğü şekilde
İştiraklerden Alacaklar
Noun, Accounting
Ortaklardan Alacaklar
Noun, Accounting
Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
Noun, Accounting
ödemeniz gereken; borcunuz olan
yasal işlem: kişisel hakları korumak şartıyla bir kimsenin suçlu olup olmadığını belirlemenin yasalarca
saptanmış yöntemi.
due process, due course of law ile ayni anlama gelir.
Noun
(müzekkere) usulüne uygun tebligat
-den dolayı, … yüzünden/sebebiyle/sayesinde.
be due to: sebebi … olmak, -in hakkı olmak.
It is due to him: (a) Onun sayesinde/yüzünden; (b) Onun hakkıdır.
The delay was due to heavy traffic: Gecikmeye trafik sıkışıklığı sebep oldu.
The accident was due to icy road: Kazaya yolun kayganlığı sebep oldu.
It is due to you that he is alive today: Senin sayende bugün hayattadır.
İştiraklere Borçlar
Noun, Accounting
Personele Borçlar
Accounting
Bağlı Ortaklıklara Borçlar
Noun, Accounting
nitelikleri itibarıyla
Adverb
yerçekimi ivmesi
Noun, Physics
iyice düşünülerek/düşünüldükten sonra.
...'e ödenmesi gereken miktar
Noun
vadesi geldiğinde ödenecek meblağ
bize olan borçların bakiyesi
bir şeyden ileri gelmek
Verb
kötü yönetimden ileri gelmek
Verb
gereken törenle karşılanmak
Verb
bir olayı yakışır bir törenle kutlamak
Verb
usulüne göre hazırlanmış sözleşme
usulüne uygun hazırlanmış sözleşme
müşterinin tanınması
Noun, Banking
rutubet yüzünden bir binadaki zarar
sansürcünün çıkardığı parçalar
Noun
her şeyi kararında bırakmak
Verb
vadesi önümüzdeki ay gelmek
Verb
gelecek ay vadesi gelmek
Verb
(senet) geçerli kabul edilmek
Verb
vade tarihi saptamak
Verb
poliçeyi kabul etmek
Verb
bir senedi kabul etmek
Verb
bir poliçeyi kabul etmek
Verb
bir sorunu gerektirdiği ihtimamla ele almak
Verb
gerekli ilgiyi göstermek
Verb
kanunun öngördüğü süre içinde ihbarda bulunmak
Verb
gerektiği gibi ihbarda bulunmak
Verb
yer yokluğundan yüklenemeyen mallar
Noun
bir senedi garanti etmek
Verb
esas sahibi olmadığı halde kıymetli bir evrakın karşılığını yasal olarak alma yetkisi olan kimse.
zamanı/sırası/vakti gelince, zamanla, vakit geçirmeden, vaktinde.
gerekli şekle uygun
Adjective, Law
ödenme zamanı gelmeden bir senedi güvenerek ve değerine göre alan ve ödenmeyişinden haberi olmayan kişi
gerekli titizliği göstermeme
ibrazınde ödenen borçlar
Noun
ibrazında ödenen borçlar
Noun
birini gösterilmesi gereken saygıyla karşılamak
Verb
akit yapılırken ihmal yüzünden yanlış beyanda bulunmak
Verb
bankalara verilmiş senetler
Noun
bankalara verilmiş senetler
Noun
vadesinde ödenmemiş herhangi bir borçlanma aracı
vakit geçtikten sonra çekilen protesto
gereken saygıyı göstermek
Verb
dış ülkelerden alacaklar
Noun
adaletin normal seyrini etkilemek
Verb
birini törenle karşılamak
Verb
vadesinden önce geri ödeme
zamanı gelince bir konuya dönmek
Verb
bir senedi geçerli kabul edip ödemek
Verb
usulüne göre ihbarlı grev
gerekli önlemleri almak
Verb
Doğum ne zaman bekleniyor?
Sentence
kemali tevazu ile, övünmek gibi olmasın (ama).
I can say, in all modesty, that there's no more successful man in the whole town than me.
gereken bütün saygıyı göstermek
Verb
gereken saygıyı göstererek