duly

English-Turkish Translation

  1. Adverb, Law usulüne uygun olarak
  2. Adverb usulüne göre
  3. Adverb gerektiği gibi, hakkıyla, layıkıyla.
  4. Adverb usulen, usule uygun olarak.
    The documents were duly signed before a lawyer.
  5. Adverb tam zamanından gecikmeden, vakti/zamanı gelince.
    The debt was duly paid. The car duly arrived and we drow off.
  6. Adverb yeteri kadar, kâfi miktarda.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

duly acquired rights
usulüne uygun olarak elde edilmiş haklar Noun
duly appointed member
usulüne göre atanan üye
duly attested declaration
tasdikli ifade
duly authorized or empowered
murahhas
duly designated
gerektiği veçhile tayin olunmuş
duly executed
usulüne uygun olarak imzalanmış
duly indorsed
usulüne uygun olarak ciro edilmiş
duly put into effect
usulüne göre yürürlüğe konulmuş Adjective, Law
duly received
usulüne uygun olarak teslim alındı
duly signed
usulüne uygun olarak imzalanmıştır
be duly authorized to negotiate
müzakerede bulunmaya resmen yetkili olmak Verb
be duly licenced licensed
resmi izni olmak Verb
being duly sworn
usulüne uygun yemin ettirilerek
person duly licensed
ruhsat sahibi kişi
to be duly authorized
usulüne uygun olarak müsaade alan şahıs
to be duly authorized
usulüne uygun olarak yetkili şahıs
English-Turkish phrases from Zargan's own database