execute

  1. Transitive Verb icra/ifa etmek, yerine getirmek.
    The nurse executed the doctor's orders.
  2. Transitive Verb yapmak, etmek, başarmak, becermek, uhdesinden gelmek.
    to execute a gymnastic feat.
  3. Transitive Verb idam etmek, (hükmü) infaz etmek, cezayı çektirmek.
    The convicted murderer was executed.
  4. Transitive Verb (planı/projeyi) gerçekleştirmek.
    to execute a plan.
  5. Transitive Verb, Music çalmak, icra etmek, seslendirmek.
  6. Transitive Verb, Law (a) (yasayı/tüzüğü/yönetmeliği) yürütmek, yürürlüğe koymak, uygulamak, icra mevkiine koymak, tatbik etmek.

    to execute a law. (b) (vasiyetnamenin) gereğini yapmak, şartlarını yerine getirmek.
    He asked his brother to execute his will. (c) yasal gereksinmeleri sağlamak, kanunun gerektirdiğini yerine getirmek.
infaz Noun, Law
ceza hükmünün infazı Noun, Criminal Law
cezanın infazını ertelemek Verb, Criminal Law
cezanın infazının ertelenmesi Noun, Criminal Law
infaz yetkisi Noun, International Law
yargısız infaz gerçekleştirmek Verb
cephe değiştirmek Verb
bir görevi yerine getirmek Verb
bir sözleşme akdetmek Verb
bir suçluyu idam etmek Verb
bir suçluyu idam etmek Verb
bir kararı yürürlüğe koymak Verb
bir kararname çıkarmak Verb
akit yapmak Verb
bir senet yapmak Verb
bir akit imzalamak Verb
bir form doldurmak Verb
hükmü infaz etmek Verb
kararı infaz etmek Verb
bir hükmü icra mevkiine koymak Verb
bir kararı infaz etmek Verb, Law
kanunu uygulamaya koymak Verb
bir kanunu uygulamaya koymak Verb
bir kanunu uygulamak Verb
bir kanuni belge akdetmek Verb
ipotekli borçluyu icraya vermek Verb
çalışmasını tamamlamak Verb
bir planı uygulamak Verb
bir portre yapmak Verb
bir vekâletnameyi düzenlemek Verb
vekâletname düzenlemek Verb
bir vasiyetname hazırlamak Verb
bir vasiyetnameyi icra mevkiine koymak Verb
bir müzekkere çıkarmak Verb
yeminli beyan hazırlamak Verb
bir senet yazmak Verb
bir memuriyeti ifa etmek Verb
bir emri yerine getirmek Verb
bir emri icra mevkiine koymak Verb
emri yerine getirmek Verb
emri icra mevkiine koymak Verb
bir emri eksiksiz yerine getirmek Verb
kurşuna dizmek Verb
bir kanunu yürürlüğe koymak Verb
birinin emirlerini yerine getirmek Verb
yargısız infaz gerçekleştirmek Verb
planı uygulamak Verb
senet düzenleme
mukavele akdetme yetkisi
yemin etmek : mahkeme dışı yemin
mahkeme huzurunda veya kazai bir takibat dolayısıyla yapılmayan yemin