facility

  1. Noun kolaylık
  2. Noun kolaylık, sühulet, avantaj.
    A free bus to the airport is a facility offered only by this hotel.
  3. Noun uzluk, hüner, ustalık, beceriklilik, maharet.
    He translated with great facility.
  4. Noun akıcılık, fesahat, selâset.
  5. Noun (kolayca) uyma, uygunluk (sağlama), tevafuk.
konaklama imkânları Noun
bir kimseye her türlü olanağı sağlamak Verb
hava ve deniz üssü
telafi edici finansman kolaylığı
oda ya da alan
belirli bir temayı içeren lobi
eğlence parkı
devlet kuruluşu
sağlık kuruluşu Noun, Medicine
tutma olanağı
lojman Noun
kapalı spor salonu Noun, Sports
boş zaman geçirme tesisi
belgeli turizm işletmesi Noun, Tourism
ipotek teklifi
(Br) yeniden iskonto olanağı
reeskont olanağı
alışveriş olanağı
KOBİ finansman imkanı
cari hesapta tutulan para miktarı belli bir sınırı aşınca
bu meblağın banka tarafından otomatik olarak yüksek faiz getiren bir hesaba aktarılması işlemi
test tesisleri Noun
yararlanma harcı
konuşma kolaylığı
işletme müdürü Noun, Management
(sigorta) ödeme kolaylığı
(Br) hükümet hesabına yapılan yolculuk
dil öğrenmede büyük yeteneği olmak Verb
dil öğrenmede büyük yeteneği olmak Verb
dil öğrenmeye çok yatkın olmak Verb
Türkiye'deki Sığınmacılar için AB Mali İmkanı Proper Name
Küresel Çevre İmkanı