factor

  1. Noun etmen
  2. Noun, Mathematics faktör
  3. etken. etmen, âmil, sebep, faktör.
    Endurance is an important factor of success in sport.
  4. Mathematics (a) çarpan, tambölen, katsayı, emsal.
    The numbers 3 and 5 are factors of 15.
    highest common
    factor: en büyük ortak tambölen.
    factor of safety: güvenlik katsayısı, emniyet emsali. (b) çarpanlara ayırmak, (c) çarpanı olmak, çarpan teşkil etmek.
  5. Biology faktör, kalıtımsal özellikleri belirleyen öğe.
    genetic factor.
  6. hayatî kimya veya fizyoloji süreçleri için gerekli madde, özellikle gerçek tabiat ve görevleri bilinmeyen
    elemanlar (enzim, hormon, vitamin gibi).
  7. Commerce ticarî senetleri iskonto eden veya komisyon karşılığı alacak tahsil eden kurum (banka vb.).
  8. komisyoncu, aracı, mutavassıt, komisyon alarak başkasının malını satan kimse, firma temsilcisi.
  9. kâhya, çiftlik kâhyası.
  10. (bazı eyaletlerde) malı haczedilen kimse.
çevresel faktörler Noun
çevresel etkenler Noun
çevresel etmenler Noun
epidermal büyüme faktörü reseptörü Noun, Biochemistry
tümör nekroz faktörü Noun, Biochemistry
vasküler endotelyal büyüme faktörü Noun, Biochemistry
abiyotik faktör Noun, Biology
soğurum kat sayısı: bir yüzeyce soğurulan ışın enerjisinin o yüzeye düşen toplam enerjiye oranı.
kapitalizasyon faktörü
birikim faktörü
birleşik faiz katsayısı
alan karşılaştırma faktörü (özellikle doğum/ölüm istatistiklerinde kullanılır)
dikkat faktörü
biyotik faktör Noun, Biology
şans faktörü
bağıl üşütme: rüzgârlı bir havanın üşütme etkisini duyuracak durgun hava sıcaklığı. Noun
(Br) kömür tüccarı
ortak bölen, ortak çarpan: bir kümedeki sayıların hepsinin kalansız bölünebileceği sayı. Noun
common divisor
bağlama noktası Noun, Private International Law
değişim faktörü
değiştirme çarpanı
tahvil çarpanı
düzeltme katsayısı
tekabül eden unsur
maliyet faktörü
maliyet unsuru
maliyet artıran faktör
kültür faktörü
konjonktür faktörü
konjonktürel faktör
gün ışığı emsali
kesin faktör
deflasyoncu faktör
belirleyici öğe
tayin edici faktör
memleket içi temsilci
baskın unsur
verim faktörü
gider faktörü
masraf faktörü
dış faktör Noun
iyimser hava
olumlu hava
iyimserlik havası Noun
mali etken
mali unsur
biçim etmenleri.
en büyük ortak bölen Noun, Mathematics
yüksek borç oranı
memleket içi temsilci
insan faktörü
iyileştirme faktörü
gelir faktörü
gelir getiren faktör
gelir getiren faktör
atalet faktörü
enflasyon faktörü
enflasyon faktörü
faiz faktörü
geçici müflis sendika
mahkeme ce tayin olunan vasi
mahkeme ce tayin olunan kayyum
mahkemece tayin olunan vasi
başlıca etken
başat faktör Noun
yabancı sermayenin öz sermayeye oranı
yük katsayısı, üretecin ortalama gücünün tepe güce oranı. Noun
emlak komisyoncusu
semt unsuru
zarara neden olan faktör
zarara neden olan faktör
bir gazete ya da dergi ne kadar çok okunursa
okuyucularının bunların içeriğine daha çok dikkat gösterecekleri varsayımı
bağlılık etmeni
bağlılık etmeni
başarı faktörü
başarı değerlendirme faktörü
para istif etme faktörü
tesisin kapasite kullanım faktörü
fiyat faktörü
fiyat yükseltici faktör
üretim faktörü
çekici faktör Noun
çekme faktörü Noun
itici faktör Noun
kalite faktörü
fiyat oluşturucu faktör
düzenleyici unsur
Rh faktörü: alyuvarlarda bulunan ve kalıtımla geçen bağıştıran grubu.
Rhesus factor veya sadece
Rh da denir.
Rh factor
risk faktörü Noun, Medicine
yuvarlama faktörü
güvenlik faktörü
ölçekleme katsayısı Information Technology
hız faktörü
gerilme azalım faktörü Noun, Mechanics
tolerans faktörü
iletme emsali
aktarma emsali
birim etken: tek bir niteliği soydan soya ileten gen. Noun
dengelem katsayısı
bağıl üşütme: rüzgârlı bir havanın üşütme etkisini duyuracak durgun hava sıcaklığı. Noun
X etmeni (bir kişi ya da şirkete başarı getiren tanımlanamaz , gizemli şey)
bir mülkü idare etmek Verb
etken çözümlemesi: bir değişken kümesindeki içsel ilişkileri incelemeyi amaçlayan çok değişkenli çözümleme türü.
nitelik karşılaştırılması
faktör yoğunluğu
faktör maliyetleri toplamı
faktör maliyeti
faktör fiyatı
puantaj
dış alem faktör gelirleri Noun
ülkenin faktör donatımı
faktör donatımı
faktör harcı
faktör geliri
üretim faktörlerinin (toprak ve doğal kaynaklar , emek , sermaye ve girişim) geliri
faktör gelirleri Noun
faktör yoğunluğu
faktör yoğunluğunun tersine dönmesi
faktör yoğunluğu
etken düzeyi
(US) komisyoncu haciz hakkı
etken yük
etken yükü
üretim unsurları piyasası
faktör piyasası
faktör piyasaları Noun
kalite faktörü
faktör mobilitesi
faktör hareketliliği
kalite faktörü
üretim faktörü
güvence faktörü
(kredi) güvence faktörü
güvenlik katsayısı
değer faktörü
faktör ödemeleri Noun
faktör fiyatı
faktör fiyatı oranı
faktör fiyatları Noun
üretim faktörleri fiyatları Noun
üretim faktörleri fiyatları (faktör fiyatları Noun
faktör oranları hipotezi
faktör yoğunluğunun tersine dönmesi
faktör payları Noun
faktör harcı
müşteri adına peşin ödeme yapan bir acentenin hak ettiği komisyonun kendisine ödenmesine kadar malları elinde tutma hakkı
kayyum rehin hakkı
kapitalizasyon faktörü kesin faktör
işteki insan faktörü
negatif faktör (veya değer) (örneğin , yaşlılık gibi , kredi verme kararında olumsuz yönde işleyen bir faktör
başlıca üretim faktörü
üretim faktörleri fiyatları Noun
spesifik üretim faktörü
bir faktörü dikkate almak Verb
bir unsuru dikkate almak Verb
bir faktörü dikkate almak Verb
maliyette ücret faktörü