epidermal büyüme faktörü reseptörü
Noun, Biochemistry
tümör nekroz faktörü
Noun, Biochemistry
vasküler endotelyal büyüme faktörü
Noun, Biochemistry
abiyotik faktör
Noun, Biology
soğurum kat sayısı: bir yüzeyce soğurulan ışın enerjisinin o yüzeye düşen toplam enerjiye oranı.
alan karşılaştırma faktörü (özellikle doğum/ölüm istatistiklerinde kullanılır)
biyotik faktör
Noun, Biology
bağıl üşütme: rüzgârlı bir havanın üşütme etkisini duyuracak durgun hava sıcaklığı.
Noun
ortak bölen, ortak çarpan: bir kümedeki sayıların hepsinin kalansız bölünebileceği sayı.
Noun
bağlama noktası
Noun, Private International Law
en büyük ortak bölen
Noun, Mathematics
mahkeme ce tayin olunan vasi
mahkeme ce tayin olunan kayyum
mahkemece tayin olunan vasi
yabancı sermayenin öz sermayeye oranı
yük katsayısı, üretecin ortalama gücünün tepe güce oranı.
Noun
bir gazete ya da dergi ne kadar çok okunursa
okuyucularının bunların içeriğine daha çok dikkat gösterecekleri varsayımı
başarı değerlendirme faktörü
tesisin kapasite kullanım faktörü
Rh faktörü: alyuvarlarda bulunan ve kalıtımla geçen bağıştıran grubu.
Rhesus factor veya sadece
Rh da denir.
risk faktörü
Noun, Medicine
ölçekleme katsayısı
Information Technology
gerilme azalım faktörü
Noun, Mechanics
birim etken: tek bir niteliği soydan soya ileten gen.
Noun
bağıl üşütme: rüzgârlı bir havanın üşütme etkisini duyuracak durgun hava sıcaklığı.
Noun
X etmeni (bir kişi ya da şirkete başarı getiren tanımlanamaz , gizemli şey)
bir mülkü idare etmek
Verb
etken çözümlemesi: bir değişken kümesindeki içsel ilişkileri incelemeyi amaçlayan çok değişkenli çözümleme türü.
nitelik karşılaştırılması
faktör maliyetleri toplamı
dış alem faktör gelirleri
Noun
üretim faktörlerinin (toprak ve doğal kaynaklar , emek , sermaye ve girişim) geliri
faktör yoğunluğunun tersine dönmesi
(US) komisyoncu haciz hakkı
üretim unsurları piyasası
üretim faktörleri fiyatları
Noun
üretim faktörleri fiyatları (faktör fiyatları
Noun
faktör yoğunluğunun tersine dönmesi
müşteri adına peşin ödeme yapan bir acentenin hak ettiği komisyonun kendisine ödenmesine kadar malları elinde tutma hakkı
kapitalizasyon faktörü kesin faktör
negatif faktör (veya değer) (örneğin , yaşlılık gibi , kredi verme kararında olumsuz yönde işleyen bir faktör
üretim faktörleri fiyatları
Noun
bir faktörü dikkate almak
Verb
bir unsuru dikkate almak
Verb
bir faktörü dikkate almak
Verb