fall out

  1. (a) bozuşmak, çatışmak, kavga/münazaa etmek.
    J. and P. have fallen out with each other over the education
    of their children. (b) (vaki) olmak, vukua gelmek, cereyan etmek.
    Everything fell out as we hoped. It fell out that … (c)
    ask. sıradan ayrılmak, dağılmak.
    fall out! Dağıl!
radyoaktif serpinti

radioactive fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü. Noun
yan-ürün, beklenmedik sonuç/akibet. Noun
çekişmek Verb
münakaşa etmek Verb
kurtulmak Verb
gözden düşmek Verb
gözden düşmek Verb
aşkı bitmek Verb
artık sevmemek Verb
adımlarını uyduramamak Verb
birşeye ayak uyduramamak Verb, Idioms
birşeye uyum sağlayamamak Verb, Idioms
birşeyden kopmak Verb, Idioms
birşeyden uzaklaşmak Verb, Idioms
artık kullanılmaz olmak Verb
kullanılma z olmak Verb
işini kaybetmek Verb
işsiz kalmak Verb
biriyle bozuşmak Verb
biriyle tartışmak Verb
biriyle çekişmek Verb
biriyle kavga etmek Verb
biriyle didişmek Verb
biriyle ağız dalaşına girmek Verb
(US) en iyiyi seçip almak Verb
(US) kendisine en iyisini ayırmak Verb

radioactive fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü. Noun
yan-ürün, beklenmedik sonuç/akibet. Noun
fallout = fall-out ile ayni anlama gelir. (a) ışınetkin çökelti, radyoaktif tortu, (b) ışınetkin kül/döküntü.